2014 yılından bu yana, İTÜ EV olarak elektrikli araç teknolojileri geliştiriyorsunuz. Bu süreci en başından bugüne değerlendirirseniz, sizce nasıl bir gelişme kaydedildi?
Araçlarımızı, kullandığımız diğer araçlar gibi düşünmeyin. Konfor yönünden bir hedefimiz yok. Amacımız, aynı yarışı daha kısa sürede, daha az enerji tüketerek bitirmek. Daha önce de söylediğim gibi, şu an üzerinde çalıştığımız aracımız ilk aracımız değil. İlk üretimlerde daha temsil ve maliyet odaklı oluyorsunuz. “Önce bir yapalım da gerisi gelir!” diyorsunuz. Takvimin de sıkışıklığına bağlı olarak en iyi çözümü değil, o an için en uygun çözümü buluyorsunuz. Örnek vermek gerekirse, ağır gövdenin dezavantaj olduğunu biliyorsunuz; ancak daha hafifini üretmek için bütçe, üretecek yer, malzeme gibi gereksinimlere ulaşamıyorsanız bunu uygulamanız mümkün olmayabiliyor. Bu sebeple ilk alt gövdemiz metal malzeme ile üretilmişti. Sonra bulduğumuz sponsor desteği ile alt gövde karbon fibere dönüştürüldü. Daha sonra yarış standartları değişince, farklı boyutlarda yeni bir gövde tasarlamamız gerekti. Bu konuda çalışmalarımıza hız verdik, ancak araya pandemi girince tıkandık. Shell Finalleri ertelenince tüm emeğimizi TEKNOFEST için tasarladığımız araca yönlendirdik.
Yeni aracımız kurallar gereği iki kişilik ve 2,8 m boyunda. 130 kg civarında bir ağırlık tutturmak hedefindeyiz. 3 boyutlu tasarımı ve rüzgâr ön testleri ekibimizce gerçekleştirildi. Üretime yönelik değişiklikler için mezunlarımızdan, üretici firmalardan destek aldık. Alt gövdemiz ve koruyucu kafesimiz hafif alüminyum profillerden, üst gövdemiz ise tamamen karbon fiberden olacak. Malzemesi yerli üretim. Elektrik motoru ekibimiz tarafından tasarlandı; elektromanyetik, ısıl ve mekanik analizlerimizi ekibimiz gerçekleştirdi. Sürücü devre, batarya şarj devresi ve diğer yan devreler de tamamen ekibimizin tasarımı. Sürücü devre yazılımları da ekibimiz tarafından hazırlandı. Araçta batarya, motor ve yazılım bazında olan biten her şeyi uzaktan izleyip sürücümüzle irtibat halinde olabiliyoruz. Motor gücümüzü artırdık, bataryamızı da değiştirdik. Bataryamızın hücreleri yerli bir firma tarafından sağlandı. Kısaca, araç boyutlarımızı ve tüm alt tasarım bileşenlerimizi yeni yarış standartlarına uygun bir şekilde değiştirdik ve geliştirdik. Bu bize aracımızın toplam verimini artırma şansı verdi. Böylelikle aynı batarya kapasitesi ile daha uzun menzile ulaşabileceğiz. Araç testlerimiz tamamlanınca yurt dışında yarışacak aracımızı üretmeye başlayacağız.
Projenin gelişmesi ve istenilen düzeye getirilmesi noktasında sponsorluk desteklerinin önemi nedir? Bu kapsamda Zorlu Enerji’nin sponsorluğunu nasıl değerlendirirsiniz?
İlk başlarda sadece temsil amacı güdülse de, zaman içinde edinilen tecrübe ile artık hedef büyüttük ve üst düzey başarı hedeflerimiz var. Bu sebeple, bazen performansı maliyetin üstünde tutuyoruz. Ayrıca tek bir araç üretildiğinden birim maliyeti doğal olarak yüksek. En büyük avantajımız, tasarım faaliyetlerimizin tamamının kendi bünyemizde yapılması. Buradan büyük tasarruf sağlıyoruz. Çünkü profesyonel firmalar, öğrencilerimizin yaptığı işler için binlerce dolar talep edebiliyor. Üniversitemizin bütçesi belli ve bizim dışımızda daha birçok proje, çalışma ve öğrenci takımı var. Bu sebeple bütçelerimiz kısıtlı. Çokça sponsor desteğimiz var. Sponsor desteği olmadan hiçbir üniversite ve takım bu yarışmaların altından kalkamaz. Burada işin içine sosyal ve mesleki ağlar giriyor; mezunların aidiyet duygusu giriyor; alanının lider kuruluşları giriyor, Zorlu Enerji gibi. Teknik malzeme üreten firmalar malzeme yardımı yapıyor. Ya da sponsorlarımız ihtiyacımız olan diğer malzemeleri temin edip bize ulaştırıyor. Mevzuat gereği finansal yardımları İTÜ Vakfı bünyesinden şartlı bağış olarak alabiliyoruz. Ama maliyetleri oluştururken öngöremediğimiz masraflarınız da oluyor. Örneğin pandemi süresince yurtlar kapatıldı ve takım üyelerimize özel izinle konaklama sağlamak zorunda kaldık. Bu öğrencilerimizin çoğunun yurt ücretlerini destekçilerimiz ödedi. Böylece öğrencilerimiz de sağlık önlemlerini alarak laboratuvarda uzun süre çalışma imkânı buldular.
Arabanın kendi maliyeti dışında, ilk başta aklınıza gelmeyen teknik masraflarla da karşılaşabiliyorsunuz. Örneğin sürücülerimiz gerçek yarış arabası kıyafetleri giyiyorlar ve bunlar çok pahalı. Yarışmalara katılmanın da bir maliyeti var. Aracımızın ve aletlerin nakliyesi, seyahat, konaklama ve günlük masraflar çok yüksek tutarlara ulaşabiliyor. Artık takım olarak faaliyetlerimizi başlangıç noktasından çok ötelere taşıdığımızdan, sponsorlarımız konusunda seçici davranmaya çalışıyoruz. Prestijli ve sektöründe öncü firmalarla çalışmayı tercih ediyoruz. Bize yapılan desteğin miktarından çok, tüm taraflara sağladığı faydaya, getirdiği iş birliklerine ve bizim destekçimize neler sağlayabileceğimize odaklanıyoruz. Bu kapsamda sektöründe öncü olan Zorlu Enerji’nin desteği çok anlamlı. TEKNOFEST kapsamında Altın Sponsorumuz olan Zorlu Enerji ve desteğinin karşılığını altın gibi başarılarımızla geri döndürmek istiyoruz. Şirketinize bir kez daha teşekkür ediyoruz.