Zorlu Holding olarak, daha iyi bir dünya hedefiyle hayata geçirdiğimiz Akıllı Hayat 2030 vizyonumuzun içselleştirilmesinde ve iş yapış biçimlerimize yansımasında öncü rolünü üstlenen Akıllı Hayat Mimarları’nın bu yılki ikinci buluşmasını 14-15 Kasım 2019 tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleştirdik. Tüm üst yönetimimizin ilgiyle takip ettiği, grup şirketlerimizden çalışma arkadaşlarımızın heyecanla katıldığı, atölyelerle, başarı hikayeleriyle dolu dolu geçen bu etkinlikte, dünyanın önde gelen sürdürülebilirlik liderlerini ağırladık.
Moderatörlüğünü deneyimli gazeteci Emin Çapa’nın üstlendiği Akıllı Hayat 2030 Buluşması’nı, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ve Zorlu Holding Mali İşler Grubu Başkanı ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Cem Köksal’ın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz panelle açtık.
Etkinlik heyecanına ortak olan yöneticilerimizin yanı sıra Akıllı Hayat Mimarları ve Elçileri bu coşkuya ortak oldu. Etkinlikte FutureBright ve Davranış Enstitüsü kurucusu, içgörü uzmanı Akan Abdula tüketici perspektifinden sürdürülebilirliği anlatan keyifli bir sunum gerçekleştirirken, IKEA İngiltere Sürdürülebilirlik Ülke Müdürü Hege Saebjornsten ve H&M Avrupa Bölgesi Tedarik Zinciri Sürdürülebilirlik Müdürü Derya Ural bu alandaki iyi örnekleri ve uygulamaları paylaştı.
“Bizden Hikâyeler” bölümünde ise Zorlu Enerji, Zorlu Tekstil ve Vestel’in birbirinden ilgi çekici sürdürülebilirlik odaklı projelerini çalışma arkadaşlarımızdan dinleme fırsatı yakaladık. Akıllı Hayat Buluşmalarının ilk gününde Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Behice Ertenü’nün liderliğinde “Ortak Vizyon Geliştirme Pratiği” ve ikinci gününde ise Aktivate The Future girişiminin stratejisti Jenny Anderson ile “Sistem Düşüncesi” atölyelerinde, çalışma arkadaşlarımızın yoğun ilgisiyle verimli, sinerjik çalışmalar yaptık.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu: “Her şeyi kısa vadeli düşündüğünüzde yok olmaya mahkûmsunuz.”
“Biz hiçbir zaman kısa vadeli düşünmedik, her zaman toplum için fayda getiren işler yaptık. Bunun en güzel örneklerinden biri de Akıllı Hayat 2030 Buluşması’nı gerçekleştirdiğimiz Zorlu Center. Biz burayı hayal ederken bir inşaat olarak hayal etmedik. Buraya; ağacı, yeşillik alanları ve sosyal imkânlarıyla bir semt kuracağız dedik. Bugün Zorlu Center’da 10 futbol sahasına eşdeğer büyüklükte bir yeşil alanımız, 200 farklı çeşit bitki, 3000 ağaç, 10.000 m2’lik bir meydan ile 12.000 m2’lik açık hava park alanımız var. Eğer biz kısa vadeli düşünseydik bugün Zorlu Center dünyada bir numara olamazdı. Aynı şekilde jeotermal tesislerimizi yaparken gerektiğinde incir ve zeytin ağaçları için santralimizin yerini değiştirdik. Türkiye’nin en büyük ağaç taşıma operasyonlarından birini gerçekleştirdik. Vestel City’i kurarken çorak bir arazi ve az sayıda zeytin ağacı vardı, ama biz o ağaçları koruduk. Şimdi o ağaçlardan her yıl 1,5 ton zeytinyağı alıyoruz. Maalesef doğa, denizler ve su kaynakları giderek daha da kirleniyor. Eski çağlarda dinozorlar varmış, ama bence asıl dinozorlar bu zamanda var. Çünkü çevremizi korumaya özen göstermiyoruz. Bu gidişata hep birlikte dur demeliyiz.”
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül: “Tabiata doğru davranmazsanız yanlışları katlayarak size geri verir.”
“Bu ülke, bu dünya, bu gezegen, bu topraklar, aldığımız oksijen, kullandığımız elektrik, kısacası bu hayat bize emanet. Eğer bunun farkına varır, tüm bunları bir değer olarak benimser ve sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi haline getirirsek, hem refahı arttırır hem de tabiatı koruruz. Doğaya zarar verecek bir iş yaptığınızda o mutlaka bir gün gelir, sizi vurur. Son zamanlarda hiç de alışık olmadığımız hava olaylarına şahit oluyoruz. Bunun en önemli sebebi doğaya ve çevreye verdiğimiz zarar. Fakat ben yine de gelecek adına umutluyum. Gençler bu konuda çok bilinçli, biz de onlardan öğreniyoruz. Sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi olarak düşünmeli ve değişime kendimizden başlamalıyız. Ben de bu noktadan yola çıkarak hayatımdaki birçok şeyi adım adım değiştiriyorum. Örneğin uzun süredir şampuan bile kullanmıyorum. Onun yerine zeytinyağı sabunu kullanıyorum. Bu ve bunun gibi birçok küçük adımın zamanla büyük adımlara dönüşeceğine inanıyorum.”
Zorlu Holding Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Cem Köksal: Paydaşların tümüne değer katan şirketlerin öne çıktığı küresel bir değişim yaşıyoruz.
“Bugün artık tüm dünyada paydaş temelli yaklaşım ön plana çıkmaya başladı. Şirketlerin buna uygun yönetilmesi konusunda hissedilen bir baskı var. Bunu borsalarda yatırım yapan yatırımcılar ve fonlarda bile görebiliyorsunuz. Elbette bunun sebepleri ve bir arka planı var. Küresel ısınma, şehirleşme, göçler, gelir adaletsizliği ve tükenen kaynaklar dahil birçok toplumsal mesele var. Özellikle bu rahatsızlığı hisseden genç nesil, yönetişime, çevresel ve toplumsal konulara ağırlık vermeyen şirketlere ve fon yöneticilerine bu konuda ciddi baskılar uyguluyor. Finansın gücünü kullanarak bu konuda yönlendirme ve paydaşların tümüne katkı sağlama yönünde bir eğilim hâkim. Artık şirketler sadece faaliyet raporu hazırlamıyor, entegre raporlama yapıyor. Bu raporlarda topluma ve dünyaya ne fayda sağladığını anlatıyorlar. Tüm işler sürdürülebilirlik odaklı şekilleniyor. Biz de aslında Akıllı Hayat 2030 ile tam da bunu yapıyor, kârlılık ile toplumsal faydayı birlikte sunan bir iş modelini harekete geçiriyoruz.”
FutureBright ve Davranış Enstitüsü kurucusu Akan Abdula:
“Beynimizin bir kusuru var. Kendimizi dinlediğimizde, kendimize benzerlerle olduğumuzda mutlu oluyoruz. O yüzden özgürlük için girdiğimiz internet bugün algoritmalarla bizi teslim almış durumda. Kendimizin ya da benzerlerimizin dışındaki her şeyi reddediyoruz. Birçok konuda, birçok şeyi görmez olduk. Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Çünkü insan bilmediği şeyden korkmaz. Toplumsal korku yok, anksiyete var. Bunun çözümü sürdürülebilirlikte. En temelde hayat tarzlarımızı etkileyen sürdürülebilirlik; kontrolde olduğunu hissettirir, güç verir, harekete geçirir, insanın kendine nazik davranmasını hatırlatır. Tüm bunlar anksiyeteyi azaltır.”
IKEA İngiltere Sürdürülebilirlik Ülke Müdürü Hege Saebjornsten:
“Dünya giderek eşitsizliklerin arttığı bir yöne gidiyor. Bunu değiştirmek için şirketlerin de inisiyatif alması gerekiyor. Ikea’da yepyeni bakış açıları geliştiriyor, yeni ürünlerin dışında yeni davranışlar üretebilmeyi amaçlıyoruz. Greenwich'te sürdürülebilirlik odaklı bir mağaza açtık. Müşterilerimizle eğitim laboratuarlarında birlikte deneyimliyoruz. Sürdürülebilirlik odaklı davranışsal değişiklikler yaratmaya çalışıyoruz. ‘Keşke’ senaryoları oluşturarak, çalışanlarımızın girişimci ruhunu besleyip gezegen ve toplum üzerinde etki yaratmak istiyoruz. Bunun için ürünlerimizi malzeme bankası olarak konumluyoruz. Ürünlerin geri dönüşümünden tutun da, nasıl daha az malzeme kullanacağımıza kadar her şeyi yeniden gözden geçiriyoruz. Perakende tarafında da sürdürülebilirliği vazgeçilmez görüyoruz. Kartonlardan kitaplık, geri dönüştürülen plastiklerden ürün yapıyoruz. Dünyada artık kiralama ve değiş tokuş gibi davranış biçimleri gelişiyor. Biz de ürünlerimizde yeniden kullanma, tamir gibi özellikler geliştiriyoruz. İşin temeline inip iş yapış biçimlerimizi değiştiriyoruz.”
H&M Avrupa Bölgesi Tedarik Zinciri Sürdürülebilirlik Müdürü Derya Ural:
“Tasarımdan doğru materyale, en doğru üretim prosesinden müşterilerin doğru kullanımına ve ürünün geri dönüştürülmesine kadar uzanan bütünsel bir sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket ediyoruz. Kullanılmayan ürünleri mağazalarımızda topluyoruz. Toplanan ürünlerin bazıları iplik haline getiriliyor, bazılarını da STK’lar aracılığıyla yeniden insanların hayatına katıyoruz. Tüm tedarikçilerimizi web sitemizde yayınlıyoruz. Bir ürünümüzün nerede üretildiğini, materyalinin nerede üretildiğini öğrenebiliyorsunuz. Sürdürülebilirlik konusunda çalışanımızdan tedarikçilerimize kadar herkesi ödülleniyoruz. Daha iyi performans gösteren tedarikçilerimize öncelik tanıyoruz. Herhangi bir tedarikçimize gittiğimizde öncelikle sürdürülebilirlik koşullarımızı anlatıyoruz. Bunları kabul ederse birlikte çalışıyoruz. Dünyanın en kaliteli ya da en makul fiyatlı ürünlerini sunuyor olsa da sürdürülebilirlik kriterlerimizi kabul etmiyorsa onunla çalışmıyoruz. Bununla birlikte inovasyonun sürdürülebilirliğe ciddi katkısı olacağına inanıyoruz. Son iki üç yıldır deniz yosunundan iplik, balıkçıların ağlarından tekstil hammaddesi üretiyoruz.”
“Bizden Hikâyelerde birbirinden ilgi çekici sürdürülebilirlik projelerini dinledik…
Ortak Vizyon Geliştirme Pratiği Atölyesi”nde ‘yaparak öğrenme’ metodunu deneyimledik.
Akıllı Hayat Mimarları ve Elçileri ile Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Behice Ertenü’nün liderliğinde “Ortak Vizyon Geliştirme Pratiği Atölyesi”nde bir araya geldik. Atölye’de, sürdürülebilirlik kavramını ‘öğrenen organizasyon’ yaklaşımını “yaparak öğrenme” metodu uygulayarak deneyimledik.
Jenny Andersson ile birlikte karmaşık meseleleri sistem düşüncesiyle çözmeyi öğrendik.
Günümüzün doğası gereği karmaşık ve çözülmesi zor sürdürülebilirlik meselelerine, katkılarımızı geliştirebilmemiz için “Sistem Düşüncesi” odaklı bir atölye çalışmasını gerçekleştirdik.