Vestel, IFA’da geleceğin ev ve ekran teknolojilerini tanıttı
Vestel, 33’üncü kez katıldığı IFA Berlin’de yerli QLED üretiminden yapay zeka destekli beyaz eşyalara, akıllı ev ekosisteminden sağlık teknolojilerine uzanan 460 ürünlük portföyüyle geleceğin yaşam standartlarını tek bir sahnede buluşturdu. Sürdürülebilirlik, tasarım, bağlantılı sistemler ve kullanıcı deneyimini ortak bir paydada buluşturan marka, fuarda sunduğu 460 ürünle yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, geleceğin yaşam biçimine yön veren bütünsel bir ekosistem ortaya koydu.
Dünyanın en büyük tüketici elektroniği etkinliklerinden IFA Berlin, bu yıl da teknoloji devlerinin küresel rekabetini, gelecek vizyonlarını ve en yeni ürünlerini bir araya getirdi. 100 yılı aşkın geçmişe sahip olan fuar, artık yalnızca bir ürün sergileme alanı değil, teknoloji trendlerinin şekillendiği küresel bir vitrin niteliğinde. 2025 edisyonunda enerji verimliliği, yapay zeka, bağlantılı ev sistemleri, sürdürülebilir üretim ve yeni nesil ekran teknolojileri öne çıktı. Bu tablo içinde Türkiye’den Vestel, sadece geniş ürün gamıyla değil, geliştirdiği stratejik iş birlikleri ve yerli teknoloji atılımlarıyla fuarın en çok konuşulan markalarından biri oldu.
Vestel, bu yıl 33’üncü kez katıldığı IFA’da televizyon, beyaz eşya, küçük ev aletleri, IoT ve sağlık teknolojilerinden oluşan yaklaşık 460 ürünü 3 bin metrekarelik standında ziyaretçilere sundu. Şirket, hem global büyüme stratejisini hem de gelecek vizyonunu fuar boyunca çok boyutlu bir şekilde sergiledi. IFA 2025, Vestel için yalnızca yeni ürünlerin tanıtıldığı bir fuar değil; şirketin global rekabet stratejisinin, yerli teknoloji hamlelerinin ve çoklu platform yaklaşımının görünür şekilde inşa edildiği bir sahne oldu. Vestel Pazarlama Genel Müdürü Duygu Badem Uylukçuoğlu, markanın bugün geldiği noktada yalnızca bir üretici değil, “ekosistem kurucusu” olduğunu vurgularken, fuarda sunulan yenilikler bu iddiayı güçlü biçimde destekledi.
Yerli QLED atılımı IFA’nın öne çıkan başarı hikayelerinden biri oldu
Bu yıl Vestel’in TV kategorisindeki en etkileyici yeniliklerinden biri, şirketin ekran teknolojilerinde uzun yıllardır sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarının somut bir sonucu niteliğindeydi. Nanome iş birliğiyle tamamen yerli imkanlarla geliştirilen nanokristal bazlı QLED panel üretimi, yalnızca teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’nin ileri ekran teknolojilerinde kendi kapasitesini oluşturması açısından stratejik bir eşik olarak değerlendiriliyor. Dünyada çok az sayıda üreticinin hakim olduğu Quantum Dot üretim süreçlerinin yerli olarak gerçekleştirilmesi, Vestel’e hem maliyet hem de tedarik zinciri güvenliğinde önemli avantajlar sağlıyor.
QD teknolojisinin renk hacmini, parlaklığı ve kontrast performansını artıran yapısı, yeni nesil Vestel QLED TV’lerin yalnız izleme deneyimini değil, ürünün yaşam ömrü boyunca koruduğu kalite standartlarını da yukarı taşıyor. Vestel bu adımı sadece TV ekranlarında değil, uzun vadede AR, otomotiv HUD ve profesyonel ekran teknolojileri gibi farklı sektörlere yönelik ürün gamına da taşımayı planlıyor. Bu nedenle yerli QLED hamlesi, şirketin gelecek 5-10 yıllık inovasyon stratejisinin merkezinde konumlanıyor.
Vestel’in TV kategorisindeki ürün çeşitliliği de bu yıl dikkat çekici ölçüde genişlemiş durumda. Transparan OLED ekran, yalnızca bir görüntüleme cihazı değil, mekan tasarımının ayrılmaz bir unsuru gibi çalışarak fuarda büyük ilgi topladı. Modüler OLED Block TV, ekran yüzeyi ile iç yapının ayrılabildiği servis dostu tasarımıyla sürdürülebilirlik perspektifinden önemli bir yenilik sunuyor. PICQ Solar TV ise enerjinin geleceğine yönelik bir çözüm olarak, özellikle açık hava deneyimini kolaylaştıran güneş enerjili yapısıyla öne çıkıyor.
E-Ink ekranlar, lazer projeksiyon ürünleri ve yenilenen taşınabilir TV ailesi ise Vestel’in “her ortamda ekran” yaklaşımının somut yansımaları. Bu ürünler yalnızca teknolojik kabiliyet açısından değil, farklı kullanıcı profillerine dokunan geniş bir kullanım alanı sunmalarıyla da Vestel’in ekran kategorisindeki stratejisinin çeşitliliğini gösteriyor.
“Platformların platformu”: Vestel’in küresel TV stratejisinde büyük ölçekli dönüşüm
Vestel’in ekran tarafındaki gelecek vizyonu yalnızca donanım değil, aynı zamanda yazılım ve içerik platformları üzerinden de şekilleniyor. Şirketin geçen yıl açıkladığı “platformların platformu” stratejisi, bu yıl IFA’da çok daha görünür ve somut bir yapıya büründü. Tek bir işletim sistemi ya da tek bir pazara bağlı kalmayan bu yaklaşım, Vestel’i daha esnek, daha ölçeklenebilir ve daha global bir oyuncu haline getiriyor.
Bu kapsamda, Vidaa, Roku, TiVo, Fire TV, Titan OS, Android TV ve Google TV gibi farklı işletim sistemlerinin entegre şekilde sunulması, Vestel’i yalnızca üretici kimliğinden çıkarıp çoklu platform ekosistemi yöneten bir teknoloji sağlayıcısına dönüştürüyor. Bu çeşitlilik, özellikle farklı kullanıcı alışkanlıklarına sahip pazarların beklentilerine uyum sağlamada Vestel’e belirgin bir rekabet avantajı sunuyor.
Vestel’in ABD’de Roku ile derinleşen ilişkisi, şirketin Kuzey Amerika stratejisinde önemli bir itici güç olarak değerlendiriliyor. Avrupa’da Vidaa ile genişleyen iş birlikleri ise içerik çeşitliliğini artırırken, yerel kullanıcı davranışlarına uyum sağlayabilen bir izleme deneyiminin kapısını aralıyor. Bu yaklaşım, TV pazarının geleceğinde donanımdan çok yazılım ve platform gelirlerinin önem kazandığı bir dönemde Vestel’e güçlü bir konumlandırma sağlıyor.
Beyaz eşyada sürdürülebilirlik ve yapay zeka odaklı yeni dönem
IFA 2025’in en güçlü başlıklarından biri olan sürdürülebilirlik, Vestel’in beyaz eşya portföyünde yalnızca bir tasarım ilkesinden çok, ürün mimarisinin temel belirleyicisi olarak karşımıza çıkıyor. Şirketin geliştirdiği WaterBox teknolojisi, 5 litre gibi son derece düşük bir su kullanımıyla sektör standartlarını yeniden yazıyor. Bu yenilik, özellikle su stresi yaşayan bölgelerde çevresel etkisi yüksek bir çözüm olarak dikkat çekiyor.
Enerji tarafında, ısı pompası teknolojisiyle A sınıfına göre yüzde 30’a varan ek tasarruf sağlayan bulaşık makineleri, Vestel’in enerji tüketimini minimize etme konusundaki iddiasını perçinliyor. Çamaşır ve kurutma makinelerinde ise AfterWash özelliği, cihazlar arası iletişim sayesinde kullanıcıya seçim yükü bırakmadan en doğru kombinasyonu öneriyor. Bu, yalnızca konfor artıran bir özellik değil; su, elektrik ve deterjan kullanımında optimizasyon sağlayan bir yapay zeka uygulaması.
Microfiber Filter ve Fiber Blocker teknolojileri ise çevresel sürdürülebilirlik açısından Vestel’i rakiplerinden ayırıyor. Bu sistemler, sentetik kumaşlardan salınan mikroplastiklerin doğaya karışmasını engelleyerek su kaynaklarını korumayı amaçlıyor. Bu yönüyle Vestel, beyaz eşya sektöründe çevresel etkisi ölçülebilir çözümler sunan öncü markalardan biri haline geliyor.
Buzdolabı kategorisinde ise VitaMod teknolojisi, gıdaların doğal güneş ışığında korunma biçimini taklit ederek, tazeliğin çok daha uzun süre korunmasını sağlıyor. IntelliShelf ile birleşen bu sistem, gıda israfının azaltılması için önemli bir katkı sağlıyor. A–%20 enerji sınıfındaki yeni model ise yalnızca enerji verimliliği değil, 29 dB’lik sessiz çalışma performansıyla da dikkat çekiyor.
IoT ile evde “Super App” dönemi
Vestel’in bu yıl IFA’da tanıttığı güncellenmiş Akıllı Yaşam (VeeZy) uygulaması, şirketin yazılım odaklı akıllı ev stratejisinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Artık yalnızca cihazları kontrol eden bir uygulama değil, aile içi iletişim, görev paylaşımı, topluluk etkileşimi, enerji yönetimi ve tüketim takibi gibi pek çok fonksiyonu tek bir çatı altında buluşturan bütünsel bir yaşam platformu haline gelmiş durumda.
Uygulamanın yapay zeka destekli enerji yönetimi modülü, kullanıcının tüketim alışkanlıklarını analiz ederek daha verimli kullanım senaryoları öneriyor. Evdeki cihazların birbiriyle iletişim kurabilmesi, yalnızca otomasyon değil; tahmine dayalı, kullanıcıyı daha az uğraştıran bir yaşam düzeni sunuyor. Bu yaklaşım, Vestel’in “ürün” üretmenin ötesine geçerek “ev deneyimi” tasarlayan bir marka kimliği oluşturduğunu gösteriyor.
Sağlık teknolojilerinde güçlü bir yeni kategori
Vestel’in sağlık teknolojilerine ayırdığı özel alan, şirketin gelecekte genişlemeyi planladığı yeni bir kategoriye işaret ediyor. Noira Band & Meditis App, ruh sağlığı, stres yönetimi ve günlük fizyolojik verilerin takibinde kullanıcılara yeni bir yaklaşım sunuyor. Bu ürünün arkasında bulunan bilimsel altyapı, NP Brain Hospital ve Utrecht Medical Center ile yürütülen klinik çalışmalarla desteklenmiş durumda.
iQardi, klinik sınıf doğrulukta EKG ölçümü yapabilen yapısı sayesinde yalnızca ev kullanıcılarına değil, hastaneler ve uzaktan sağlık hizmeti sağlayıcı kuruluşlara hitap ediyor. Noira Tactical Fit ise askeri birlikler ve arama–kurtarma ekipleri gibi kritik operasyon ortamlarında kullanılmak üzere tasarlanmış dayanıklı bir çözüm olarak fuarın dikkat çeken sağlık ürünlerinden biri oldu.
Soğuk zincir yönetimindeki deneyimiyle bilinen Vestel, Aşı Dolabı Takip Sistemi ve Soğuk Zincir Takip Sistemi ile Türkiye’de milyonlarca doz aşının güvenle saklanmasını ve taşınmasını sağlayarak kamu sağlığına doğrudan katkı sunuyor.
Küresel büyüme: İskandinavya’dan ABD’ye stratejik açılımlar
Vestel’in global büyüme yolculuğu bu yıl hem İskandinavya hem de ABD tarafında önemli adımlarla desteklendi. İsveç merkezli Cylinda AB’nin satın alınması, Vestel’in Nordik pazardaki marka gücünü pekiştirirken, televizyon ve küçük ev aletlerinin ürün gamına eklenmesi markayı daha geniş coğrafyalarda konumlandıracak yeni bir dönemi başlattı.
ABD pazarı ise Vestel için uzun vadeli, yüksek potansiyelli bir büyüme ekseni olarak görülüyor. Roku ile başlayan stratejik ortaklık, Vestel’in yazılım kabiliyetlerini ABD pazarına özgü taleplerle buluşturan bir döneme işaret ediyor. Yeni kalıp yatırımları ve pazar özelinde tasarlanmış ürünlerle desteklenen bu strateji, şirketin 2028 yılına kadar ihracatını beş kat artırma hedefiyle uyumlu ilerliyor.
Tasarım ile teknoloji aynı sahnede:
Vestel Atelier
Aslı Filinta ile başlayan tasarım iş birliği, bu yıl Vestel Atelier markasıyla daha kurumsal bir çerçeveye kavuştu. Pop Art, Kübizm ve Urban Art gibi üç farklı sanat akımından ilham alan özel tasarımlar, yalnızca bir ürün değil; yaşam biçimini tamamlayan estetik objeler olarak fuarda konumlandırıldı. Bu yaklaşım, Vestel’in teknoloji ile duygusal bağ kuran tasarım ekosistemini güçlendirme hedefinin bir yansıması niteliğinde.
