Raylarda Zaman Yolculuğu:

Orient Express’in şatafatlı vagonlarında kristal kadehler eşliğinde Avrupa’yı geçmek, Rocky Mountaineer’da kıvrılan raylardan Kanada’nın kartpostal manzaralarını izlemek ya da The Ghan ile Avustralya’nın kızıl çölünde gün doğumuna tanıklık etmek… Bu yolculuklar sadece bir ulaşım değil, başlı başına bir ritüel. Her biri, zamanı yavaşlatan, manzaraları sinematik bir sahneye dönüştüren ve yolculuğun kendisini varış noktasından daha değerli kılan eşsiz deneyimler sunuyor.

Gökyüzüne Açılan Tatiller:

Artık seyahat yalnızca dünyayla sınırlı değil; gözlerimizi gökyüzüne çeviriyoruz. Suborbital uçuşlarla yerçekimsiz anlar yaşamak, çölün ortasında lüks bir kamp deneyiminde yıldızlarla buluşmak ya da Kuzey Işıkları’nın altında gecelemek… Astroturizm, geleceğin tatil anlayışını bugünden deneyimleme fırsatı sunuyor. 2025-2026’nın en sıra dışı trendlerinden biri olan bu yeni akım, gökyüzünü yeni bir destinasyona dönüştürüyor.

Dünyanın Ritmini Yakalayın:

Venedik Bienali’nin sanatla dolup taşan kanallarında ilham bulmak, Rio Karnavalı’nın ritimlerine kendinizi bırakmak, Münih’te Oktoberfest’te coşku dolu sofralara oturmak ya da St. Moritz’te buz üstünde klasik otomobillerin dansına tanıklık etmek… 2025–2026 festival takvimi, her kıtada kültür, müzik, sanat ve gastronominin en güçlü yansımalarını bir araya getiriyor. Bu festivaller, yalnızca bir etkinlik değil; farklı yaşam tarzlarını deneyimlemenin, dünyanın ritmini yakalamanın en eğlenceli yolu.