Öğretmenler
“Yaratıcı Özgüven Festivali”nde buluştu
Öğretmen Ağı, her gün karşılaştığı problemlere yaratıcı çözümler geliştiren öğretmenlerin cesaretinden aldığı ilhamla, Yaratıcı Özgüven Festivali’nin dördüncüsünü Mehmet Zorlu Vakfı festival partnerliğinde 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde #YaratıcılıkBununNeresinde? temasıyla gerçekleştirdi.
Öğretmen Ağı, öğretmenliğin dünyadaki en yaratıcı mesleklerden biri olduğunu hatırlatmak için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü Mehmet Zorlu Vakfı festival partnerliğinde düzenlediği “Yaratıcı Özgüven Festivali” ile kutladı. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen festivalde yaratıcı içerikler ve ilham veren konuklarla katılımcılar dopdolu bir gün yaşadı. Festival, başta öğretmenler olmak üzere eğitimle ilgilenen ve daha iyi bir gelecek için yaratıcılığın önemine inanan farklı disiplinlerden sanatçı ve uzmanların katılımıyla gerçekleşti. Festivalde, Öğretmen Ağı gönüllü Değişim Elçisi öğretmenleriyle birlikte beyin cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç, sanatçı Bager Akbay, çocuk kitapları yazarı ve illüstratör Cansu Erkan, yazar Murat Menteş gibi birbirinden değerli isimler ilham veren sohbetleriyle yer aldı.
20’yi aşkın sivil toplum kuruluşunun işbirliğinde Zorlu PSM’de gerçekleşen festivale yaklaşık 450 kişi katıldı. Festival katılımcıları, alanda yer alan istasyonlarda İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi, Mor Sertifika Eğlenceli Bilim, Suna’nın Kızları, ToYi, Fikret Yüksel Vakfı, YetGen gibi paydaşlarla bir araya gelerek, yaratıcılık odaklı çeşitli aktivitelere katılma fırsatı da buldu.
Öğretmen Ağı Eş Genel Koordinatörü Irmak Akıncı Canbaz
“Öğretmenin kritik ve dönüştürücü gücünün görünür kılınması, meslek itibarının artması, farklı disiplinlerle bir aradalığı en önemli amacımız.”
En yaratıcı mesleklerden biri olan öğretmenliği 24 Kasım’da yüzlerce öğretmenle birlikte kutlama fırsatı buldukları için heyecanlı olduklarını belirten Öğretmen Ağı Eş Genel Koordinatörü Irmak Akıncı Canbaz, “Öğretmenler, eğitim alanının doğası gereği her gün onlarca problemin çözümü için yaratıcılığını kullanıyor, çeşitli sorunların çözümünde etkin rol oynuyor. Öğretmenin kritik ve dönüştürücü gücünün görünür kılınması, meslek itibarının artması, farklı disiplinlerle bir aradalığı en önemli amacımız.
Yaratıcı metot ve yaklaşımlarla desteklenen, bulunduğu sınıfa, okula, mahalleye etki edebilen, ‘yapabilirim hissi’ kuvvetli öğretmenler ile birçok sorunu çözebileceğimize inanıyoruz. ‘Gönüllü Değişim Elçisi’ öğretmenlerle birlikte kurgulayıp hayata geçirdiğimiz Yaratıcı Özgüven Festivali ile de yapmaya çalıştığımız şey tam olarak bu. Bugün burada bizlerle birlikte ‘Öğretmenlik de yaratıcı bir meslektir’ diyen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Zorlu Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Genel Müdürü
Şahika Özcan Ortaç
“Öğretmen Ağı, Akıllı Hayat 2030 stratejimizin radikal işbirlikleri yaklaşımına en iyi örneklerden biri.”
Zorlu Holding ve Mehmet Zorlu Vakfı olarak, Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda daha iyi bir gelecek için çalıştıklarını dile getiren Zorlu Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Genel Müdürü Şahika Özcan Ortaç; “Mehmet Zorlu Vakfı olarak, 25 yıldır eğitim, kültür-sanat, sağlık ve sosyal yardımlaşmayı kapsayan alanlarda toplumsal fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan biri olan ‘nitelikli eğitim’ odaklandığımız alanların başında geliyor.
Bu kapsamda; sivil toplum, kamu, özel sektör ve akademi işbirliğinden beslenen ortak akıl platformu olarak gördüğümüz Öğretmen Ağı’nı, Zorlu Grubu’nun sürdürülebilirlik vizyonu Akıllı Hayat 2030’un temel değerlerinden olan ‘radikal işbirlikleri’ yaklaşımına örnek bir model olarak değerlendiriyor ve kurulduğu günden bu yana, Türkiye’nin önde gelen vakıflarıyla birlikte Öğretmen Ağı’nın paydaşı olmayı çok kıymetli buluyoruz. Farklı disiplinlerden paydaşları bir araya getirerek değerli kazanımlara zemin açan, bizim de 3 yıldır ana partneri olduğumuz Yaratıcı Özgüven Festivali’ni bu sene Öğretmenler Günü’nde gerçekleştirmekten ve birlikte kutlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
“Yaratıcılık Zihnimizin Neresinde?” başlıklı birinci oturumda konuşan Prof. Dr. Türker Kılıç, “Asıl yaratıcılık hata yapma özgürlüğü ile başlıyor. Önemli olan cevap vermek değil soru sormaktır. Yaratıcılık, cevap verebilmek değil; doğru zamanda doğru soruyu sorabilmektir. Önümüzde yeni bir dönem var ve bu dönemde önce öğretmenler değişecek. Aynen bir tırtıl ve tırtılın kelebek olması gibi. Eğitim demek metamorfoz demek, yani dönüşmek demek. Dönüşmek çok zor bir şey ama bunu yapmalısınız. Öğretmen demek bu demek…” dedi.
Moderatörlüğünü Öğretmen Ağı Proje Sorumlusu Zeynep Alay’ın üstlendiği “Yaratıcılık Öğretmenliğin Neresinde?” başlıklı ikinci oturum, öğretmenlerin yaratıcı yaklaşımlarının eğitimdeki dönüştürücü etkisine ışık tuttu. Oturuma, Öğretmen Ağı Değişim Elçileri; Türkçe Öğretmeni Ayhan Binici, Psikolojik Danışman ve Rehber Mine Çevik ile Türkçe Öğretmeni Piya Şirin Giyik katıldı. Katılımcılar, öğretmenler arası dayanışmanın ve kolektif yaratıcılığın, bireysel ve mesleki gelişim için kritik bir rol oynadığını ifade etti.
"Yaratıcılık Yapay Zekanın Neresinde?" başlıklı üçüncü oturumda ise, Öğretmen Ağı Değişim Elçisi ve Sınıf Öğretmeni, Gülçin Aldırmaz Şahin ve sanatçı Bager Akbay, yapay zekanın yaratıcılığa etkisi ve kullanımına odaklandı. Akbay, yapay zekanın eğitim ve yaratıcılık alanında etkili bir araç olabilmesi için bireylerle kurumların teknolojiyi anlamaya ve uyum sağlamaya odaklanması gerektiğini vurguladı. Akbay, yapay zekayı benimseyerek 21. yüzyılın eleştirel düşünme becerilerinin çocuklara kazandırılması gerektiğini ifade etti.
“Yaratıcılık Çizgilerin Neresinde?” başlıklı dördüncü oturumda, Öğretmen Ağı Değişim Elçisi ve Okul Öncesi Öğretmeni Senem Ceren Güneş ve Çocuk Kitapları Yazarı ve İllüstratör Cansu Erkan, yaratıcı özgüvenin gelişiminde yönlendirme ve materyal çeşitliliğinin önemini ele aldı. Güneş, okul öncesi öğrencilerin yaratıcı özgüvenlerini desteklemek için yapılandırılmamış çalışmaların ve özgür materyal kullanımının gerekliliğine dikkat çekerken, Erkan ise yetişkinlerin yaratıcı özgüvenlerini yeniden kazanma sürecindeki çekincelerine ve çocukların bu süreçteki özgür yaklaşımlarına dair atölye deneyimlerini paylaştı.
Festivalin “Yaratıcılık Edebiyatın Neresinde?” başlıklı beşinci oturumunda, Yazar Murat Menteş ve Öğretmen Ağı Değişim Elçisi ve Türkçe Öğretmeni Gülşah Günay, yaratıcılık ve edebiyatın ilişkisini ele aldı. Menteş, dilin yaratıcılığın temel yapı taşı olduğunu ve edebiyatın anlamı yönetme sanatıyla bireylerin eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirdiğini ifade etti. Yaratıcılığın neşe ve mizahla bağlantısını vurgulayan Menteş, insanları anlamanın ve iyi niyetli bir bakış açısı geliştirmenin, yaratıcı hikayelerin kaynağı olduğunu belirtti. Günay ise öğrencilerde ve yetişkinlerde doğru sorular sormanın ve merak uyandırmanın, yaratıcı özgüvenin temel taşları olduğunu; güven dolu bir ortamın bireylerin yaratıcılıklarını özgürce yansıtmalarına olanak sağladığını söyledi.
“Yaratıcılık Hatalarımızın Neresinde?” başlıklı 6. oturumda, Öğretmen Ağı Değişim Elçisi ve Matematik Öğretmeni Arzu Kupsar ve Öğretmen Ağı İzleme ve Değerlendirme Sorumlusu Melike Avcu, yaratıcılığın hatalarla nasıl şekillendiğini tartıştı. Avcu, değişimlerle dolu hayatımızda hataların kaçınılmaz olduğunu ve bu yolculukların yaratıcı potansiyelimizi yeniden keşfetmemize fırsat tanıdığını belirtti. Kupsar ise öğrencilerin hata yapma korkusuyla pasif kalabildiğini, ancak hata yapmanın normalleştirildiği bir ortamda yaratıcılığın geliştiğini ve mükemmeliyetçilik tabusunun yıkıldığını ifade etti.
Festivalin sonunda, “Hata Ödülleri” temalı bir ödül töreni de düzenlendi. Törende, 5 farklı kategoride ödül kazanan öğretmenler, hem kişisel hem de mesleki hayatlarında karşılaştıkları zorlukları ve yaptıkları hataları, cesaretle paylaştıkları bu hatalara geliştirdikleri yaratıcı çözümleri katılımcılarla paylaştı.
Yaratıcı Özgüven Festivali Hakkında
Yaratıcı özgüven, bireyin yaratıcı olduğuna, bir şeyleri değiştirebileceğine, karşılaştığı problemleri çözebileceğine duyduğu inanç olarak tanımlanıyor. Bu inancın yeşermesi için en önemli koşullardan bir tanesi de hata yapmaktan korkmayan, içindeki ve etrafındaki yaratıcılığı kutlayan nesiller yetiştirmek. Çünkü içinde yaşadığımız çağın problemleri tek bir kişinin çözemeyeceği kadar büyük, karmaşık ve çeşitli. Çoklu krizlerin damga vurduğu bir dünyada yaratıcılık, hayatımızın orta yerinde yer alması gereken bir beceri. Çünkü bu yeni ve çetrefilli dünyanın problemlerine eski yöntemlerle cevap veremiyoruz. Bir başka deyişle, yaratıcılık su içmek, yemek yemek kadar hayati bir ihtiyaç ve herkesin sahip olabileceği bir güç. Yaratıcı Özgüven Festivali, 4 yıldır tam da buna, yaratıcılığın gücüne dikkat çekiyor. Bu gücün de belirli meslek gruplarına değil, herkese ait olduğunu söylüyor, yaratıcı süreçlerin merkezinde yer alan hataları kutlayarak ödüllendiriyor. Festival yaratıcı özgüvenin önemine olduğu kadar, öğretmenlerin dönüştürücü gücüne de dikkat çekiyor.
Öğretmen Ağı’nın eğitimle yaratıcılığı buluşturan çalışmaları Yaratıcı Özgüven Festivali ile sınırlı değil. Tasarım Odaklı Düşünme (TOD) metodolojisinin eğitim ortamları için anlamlı bir şekilde kullanılmasını sağlayan, Yaratıcı Problem Çözme Programı, eğitimde karşılaşılan sorunlara yaratıcı çözümler üretip yaygınlaştırıyor. Tümüyle öğretmenlerin geliştirdiği, uygulayıp okullarda test ettikten sonra son haline getirdikleri yaratıcı çözümler Öğretmen Ağı’nın Çözüm Merkezi’nde yer buluyor. Böylece branşı ya da kademesi fark etmeksizin tüm öğretmenlerin alıp hızlıca uygulayabileceği kolaylıkta açık kaynak olarak yayımlanıyor.
Öğretmen Ağı Hakkında
Öğretmen Ağı, Türkiye’de eğitim alanında faaliyet gösteren öncü yedi vakıf; Aydın Doğan Vakfı, Enka Vakfı, Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), Mehmet Zorlu Vakfı, Sabancı Vakfı, Vehbi Koç Vakfı ve Ekol Vakfı tarafından destekleniyor. Öğretmenlerin, meslektaşlarına ek olarak farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek oluşturduğu bir paylaşım ve işbirliği ağı olan Öğretmen Ağı, hem mesleki hem de kişisel gelişimlerini destekleme yolunda onlarla birlikte yol alıyor. Öğretmen Ağı’nda 2024 itibarıyla 63 ilden 865 Değişim Elçisi gönüllü öğretmen ile 500’ü aşkın kişi ve kurumdan oluşan geniş bir paydaş havuzu bulunuyor. Bu gönüllü Değişim Elçisi öğretmenler, paydaşlarla işbirliği halinde meslektaşlarıyla çevrimiçi ve yüz yüze farklı etkileşim ortamlarında ve farklı öğrenme programlarında bir araya geliyor, üretiyor, paylaşıyorlar. Ağ, öğretmenlere eğitim veren bir yerden ziyade, onların dayanışma halinde birbirinden beslendiği, birlikte ürettiği, işbirliği geliştirip mesleki ihtiyaçlarına yönelik bilgi, birikim, uzmanlık, altyapı, etkileşim aracı gibi kaynakları yaratabilmek için inisiyatif aldıkları bir platform olarak öne çıkıyor.