Enis Arıkan, “Hayalperest” ile Zorlu PSM sahnesinde:
“Zorlu PSM sahnesinde olmak beni her zaman çok heyecanlandırıyor.”
Enis Arıkan, Hayalperest adlı one-man show’uyla Zorlu PSM sahnesinde yeni sezona damgasını vurmaya hazırlanıyor. Ünlü oyuncuya Hayalperest’in perde arkasına dair merak edilenleri sorduk!
Yakında Zorlu PSM’de şahane bir işe başlıyorsun. Öncelikle hayırlı, uğurlu olsun diyelim. Heyecanını bizlerle paylaşmak ister misin?
Çok teşekkür ederim, hepimize hayırlı, uğurlu olsun. Bu Zorlu PSM ile üçüncü projem olacak ve gerçekten çok heyecanlıyım. Yıllardır birlikte çalışmayı hayal ettiğim sevgili yönetmenlerim Mehmet Ergen ve Lerzan Pamir ile bu projede bir araya geldiğimiz için heyecanım daha da artıyor. Zorlu PSM sahnesinde olmak beni her zaman çok heyecanlandırıyor ve aynı zamanda da çok mutlu ediyor. Umarım bir an önce seyircimizle buluşup yeni projemizi onların da beğenisine sunar, güzel alkışlarına kavuşuruz.
Seyirciler Hayalperest’te ne tür sürprizler bekleyebilir? Şovun hikayesi ve sunmak istediği duygu hakkında biraz ipucu verebilir misin?
Bu şovun kendisi başlı başına bir sürpriz zaten, projenin ortaya çıkmasından sahnelenmesine kadar sürprizlerle dolu bir yolculuk oldu benim için. O yüzden sahnede olacaklar da hepimize sürpriz olacak bence. Şovun hikayesini ise en basit haliyle benim hayat hikayemin dekorla, kostümle, müzikle, dansla ve büyük bir prodüksiyonla sahnelenmesi olarak anlatabilirim. Gerisi fazla ipucu olur, şimdilik bu kadar söyleyebilirim.
Cesur rolleri sevdiğini Balina’dan da biliyoruz ama one-man show formatında sahneye çıkmak büyük bir cesaret istiyor. Tek başına sahne alacak olmanla ilgili nasıl hissediyorsun? Hazırlık süreci nasıl geçiyor?
Aslında biraz korkuyorum. Daha fazla dans dersi alıyor, spor, kondisyon ve sağlıklı beslenme hazırlıklarımı hızlandırıyorum. Gösteri boyunca tek başına sahnede olup hayal ettiğim performansı seyirciye sunmak için gerçekten iyi bir kondisyonda olmam gerekiyor. Hayatımın büyük bölümü sahnede geçti, yüzlerce oyun oynadım, defalarca iki-üç kişilik oyunlarda çok uzun performanslar sergiledim. Kısa bir zaman önce Alice gibi dev prodüksiyonlu bir gösterinin açılışını, kapanışını yaparak oldukça deneyim kazandım. Ama bu başka bir hikaye, bambaşka bir deneyim olacak benim için. 30 kişilik bir kadro ile tek başıma, kendi hikayemi sahnede anlatmak için sabırsızlanıyorum ve hazırlık sürecinde de ne gerekiyorsa yapıyorum açıkçası. Her şey yolunda giderse eğer yeni yıldan önce sahnede olmayı çok istiyorum.
Hayalperest için özel dans dersleri aldığınızı söylediniz. Bu şovda dans performanslarının nasıl bir yeri olacak?
Şubat ayından beri street jazz, modern dans, bale gibi dansın farklı disiplinlerinden dersler alıyorum. Aslında sahnede daha güçlü durmak ve kondisyon kazanmak için alıyorum bu dans derslerini. Şovun içerisinde dokuz ayrı müzikli dans parçası olmasını planlıyoruz. O nedenle hepsine dahil olmasam bile koreografilerinden, müziklerine ve ritimlerine kadar şovun ve sahnenin her anına hakim olmak istiyorum.
Zorlu PSM gibi büyük bir sahnede, yalnızca senin performansına odaklanan bir gösteriyle izleyici karşısına çıkmak nasıl bir duygu? Bu deneyimin kariyerindeki yerini nasıl değerlendiriyorsun?
Yaklaşık 20 yıldır tiyatro seyircisi karşına çıkıyorum ama bu şov sayesinde ilk defa tek başıma olacağım ve biraz yalnız hissediyorum kendimi. Defalarca sahneye çıkmama rağmen yanımda hep çok güvendiğim oyuncu arkadaşlarım oluyordu. İlk defa sahnede tek olacağım o yüzden heyecan, korku ve ilk defa deneyeceğim şeylerin belirsizlikleri var. Her şeye rağmen üstesinden geleceğime inanıyorum, bunca yıllık sahne deneyimini ve cebimde kalan her şeyi sahneye koymaya hazırım. Tek dileğim, hissettiğim her şeyin aynı samimiyette seyirciye geçmesi ve herkes için unutulmaz anılar bırakması.
*Bu röportaj Zorlu PSM Gazete’nin 38. sayısından alıntıdır.

Hayatımın büyük bölümü sahnede geçti, yüzlerce oyun oynadım, defalarca iki-üç kişilik oyunlarda çok uzun performanslar sergiledim. Ama bu başka bir hikaye, bambaşka bir deneyim olacak benim için.