Zorlu Grubu’nda yaklaşık 10 yılı geride bırakıyorum. Zorlu kültürünün en göze çarpan özelliğinin, size potansiyelinizi zorlayacak işler ve sorumluluklar vererek kişisel gelişiminize sağladığı katkı olduğunu düşünüyorum. Bu kültürün bir parçası olduğunuzda “yapamam” kelimesini hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Her zaman nasıl daha iyi yaparım, nasıl ilk yapan ben olabilirimin peşinde bir yolculuğa başlıyorsunuz. Bu yolculukta sizleri çalışma arkadaşlarınız asla yalnız bırakmıyor. Hem onlardan öğreniyor hem de onlara öğretmeyi bir borç biliyorsunuz.

Kurum içinde aşılanan yenilikçilik ve inovasyon kültürü, sizden önce gelenlerden aldığınız bayrağı daha ileriye taşımaya sizi teşvik ediyor. Dünyada ne yapılıyor, en son gelişmeler neler, trend nereye gidiyor soruları işinizin bir parçası oluyor. Hatta sadece işinizle de kalmıyor, hayatınızın her alanında bu soruları sormaya başlıyorsunuz. Böylece hem çalıştığınız kuruma hem de kendinize faydası olacak çözümleri bulmak hayatınızın bir parçası oluyor.

Zamanınızın büyük bir kısmını ayırdığınız işinizde sürdürülebilir bir gelecek için çabalayan, doğayı koruyan ve önemseyen bir ekiple çalışmak günümüz dünyasında bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığa sahip olmak ve Grubunuzun doğa dostu vizyonu çerçevesinde aldığı kararlarla vicdanınızın incinmeyeceğini bilmek, huzurlu yaşamak için gerekli. Zorlu kültüründe doğayı koruyan kararların alınması ve sürdürülebilirliğin önceliklendirilmesi Grup içindeki motivasyonu artırırken, bireysel olarak da insanları daha fazlasını yapabilme yönünde teşvik ediyor.

İnsan odaklı, sürdürülebilir, yenilikçi ve yaratıcı bir misyona sahip, kurum kültürünü en iyi şekilde kullanıp geliştirmeye özen gösteren bir ekibin içerisindeyim. Zorlu, enerjiden tekstile, beyaz eşyadan teknolojiye kadar farklı sektörlerde üreten, değer katan bir Grup olarak akıl ve yeteneklerini, daha iyi bir dünya için sürdürülebilir çözümler üretmek adına kullanıyor. Grubumuz daha kurulduğu yıllardan beri hedeflerini şöyle özetliyor: “Tüm çalışanlarımıza ilham vermek, çevremizi güçlendirmek, yaşadığımız topluma fayda sağlamak için yola çıktık.”

Diğer taraftan, bir toplumun geleceğinin ancak iyi yetişmiş nesillerle şekilleneceğine inanan Mehmet Zorlu Vakfı, her yıl iki bin öğrenciye burs sağlıyor, Türkiye’nin her yerinde, hayallerini gerçekleştirmek için eğitim ihtiyacı olanlara el uzatıyor. Bugüne kadar yaklaşık 17 bin öğrenciye burs veren Vakıf, gençlerin geleceğe güven ve umutla bakmasını sağlıyor. Tüm Grup şirketlerimiz toplumumuz için artı değer yaratırken, global bir Grup olarak milyonlarca insanın hayatına dokunuyoruz.

15 yıldır çatısı altında olduğum Zorlu Grubu’nda kendimi sadece bir çalışan değil, bir başarı öyküsünün parçası olarak hissediyorum. Uzun yıllar sektördeki deneyimi, bilgi birikimi, vizyonu sayesinde, dünyanın değişim ve dönüşüm stratejilerine uygun yatırımlar yaparak büyüyen bir Grubun üyesiyim. Bunun sonucu olarak mesleki gelişim ve doyum yaşamakla birlikte, Grubumuzun sunduğu toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımı ile kadınların güçlenmesine yönelik yapıcı bir ortamda çalışmanın memnuniyetini yaşıyorum.

Zorlu Enerji, dünyanın giderek artan temiz enerji ve sürdürülebilir kaynak kullanımına yönelik yatırımlarını, yıllar öncesinden hayata geçirdi. Ülkemiz için çevresel değer yaratan böyle bir ekipte yer almak benim için büyük bir şans. Grubumuzda ayrıca, kadın istihdamı ve üst yönetimde kadın temsiliyeti yakından takip edilerek, eril dil yapısının değişiminin tüm Zorlu Grubu çalışanlarına yayılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor. Çalışanlara cinsiyetten öte bir birey olarak davranıldığı bir ortamda güçlü kadınlar birer istisna değil, sadece değişimin bir parçası. Grubumuzun sunduğu bu motivasyonlarla görev aldığım projelere değer ve özgün katkı sağlamak için çabalamaya devam edeceğim. 70 yıldır süregelen bir başarı öyküsüne 15 yıldır eşlik etmenin gururunu taşıyorum.

Çalışanları takdir ve teşvik ederek harekete geçiren ve tüm potansiyellerini açığa çıkarmalarını sağlayan harika bir iş yeri kültürümüz var. Bu kadar iyi bir kültüre sahip olmamızın temelinde ise güven olduğunu düşünüyorum. Tüm faaliyetlerimizde, şeffaf ve hesap verebilir olmayı ilke edinen bir yönetim anlayışı ile hareket ediyoruz.

Şirket kültürümüz; rekabet gücümüz, inovasyona bakış açımız ve sürdürülebilirlik çalışmalarımız üzerinde de belirleyici bir etkiye sahip. Kültürümüzün bir parçası olan girişimcilik kapsamında gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizde; yenilikçiliğe ve yaratıcılığa önem veriyor, müşterilerimizin istek ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayarak rekabet avantajı elde ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz tüm projelerde, dünyamızı, ülkemizi ve toplumumuzu gözeterek ortak bir değer yaratmayı amaçlıyoruz. Attığımız her adımda insan yaşamı ve çevre üzerinde olumlu etki bırakma arzusu duyuyoruz. İnsan ruhunu yeşerten böyle bir kültüre sahip olduğumuz için gurur duyuyorum.

2010 yılında Zorlu Grubu bünyesine dahil olduğum zaman, mesleğe yeni adım atan her avukat gibi geleceğim hakkında belirsizlikler ve endişeler içindeydim. Ancak bu süreçte Zorlu Grubu'nun sunduğu eşsiz fırsatlar ve sektörel çeşitlilik sayesinde mesleki yönelimimi bulma ve uzmanlaşma yolculuğuma güvenle adım atmış oldum. Zorlu Grubu’nda bir dizi farklı sektörde deneyim kazanmak, benim için adeta bir hazine avı gibiydi. Bu zengin deneyimler, istediğim alana odaklanmamı sağlayarak karar vermemi kolaylaştırdı. Bugün ise müdür unvanım ile şirketimize olan aidiyet duygusunu ve büyük bir vizyonu taşımanın gururunu yaşıyorum. Genç meslektaşlarıma rehberlik ederek ve şirketimizin bana kattığı değerleri aktararak, onların da uzmanlaşma yolculuğunda yanlarında olmak benim için büyük bir mutluluk kaynağı.

Zorlu Grubu'nun vizyonunu ve değerlerini taşıyarak, çalışma arkadaşlarımla birlikte her gün heyecan dolu bir serüven yaşıyoruz. Zorlu Grubu olarak başarıya giden yolda yöneticilerimizin her zaman yanımızda olduğunu ve sorumlulukları cesaretle bizlere emanet ettiklerini görüyorum. Bu tutum, bize güven ve motivasyon veriyor ve başarının kaçınılmaz olduğunu hissettiriyor. Zorlu Ailesi’nin bir parçası olarak bir arada olmaktan duyduğum gururu tarif etmek zor, ancak emin olduğum tek şey nice büyük başarılara imza atacağımızdır. Bu vesileyle kariyer yolculuğumda bana katkı sağlayan Zorlu Ailesi’ne teşekkür ederim.

11 yıldır Vestel’de görev yapıyorum. Vestel’de, yerli ve millî üretimin bir parçası olmak benim için büyük bir kıvanç kaynağı. Üretim Ekip Lideri olarak başlayan Vestel yolculuğum, çeşitli departmanlarda devam etti. Bu süreçte üretimin tüm süreçlerini deneyimledim. Dokuz yıldır da Vestel İnsan Kaynakları ile üretim için personel görüşmelerini ortak gerçekleştirmekteyiz. Bunun yanı sıra Eşit Şans ve Engelli istihdamına yönelik çalışmalara katıldım. Ayrıca, bu zaman diliminde insan kaynakları alanında yüksek lisans yaptım.

İşimi severek yapıyorum. Vestel’de çalışırken aklıma hep Konfüçyüs’ün şu sözleri gelir: “Sevdiğin işi yaparsan ömür boyu çalışmazsın.” Farklı kişiler tanıyorum, yeni tecrübeler kazanıyorum, eğitimlerle kendimi geliştiriyorum. Kendimi tanıma, çözüm odaklı çalışma, farklı açılardan bakabilme, engelli bireyler ile iletişim kurma gibi çok yönlü kazanımlarım oldu. İyi ki yolum Vestel ile kesişmiş.