ZORLU PSM Genel Müdürü Filiz Ova
“Dünya standartlarında bir kültür-sanat kurumuyuz.”
Bugüne kadar 5 milyondan fazla sanatseveri ağırlayan Zorlu PSM, 10. sezonuna iddialı ve zengin bir programla başladı. Yeni sezonda da Zorlu PSM’de seyircisini yine ünlü müzikaller, klasik eserler, büyük konserler, özel yerli müzik projeleri ve PSM prodüksiyonlu oyunlar bekliyor.
Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova, sundukları seçeneklerle birlikte herkesin aradığını bulabildiği, çok yönlü bir sanat merkezi olmayı başardıklarını ifade ediyor. Sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma için kültürel çalışmaların önemine değinen Ova, sektörün geleceğini daha sürdürülebilir kılmak için çalıştıklarını vurguluyor. Gelinen noktada bir performans sanatları merkezinden beklenin de ötesine geçtiklerini aktaran Ova, Zorlu PSM’nin hızla değişen dünyada yerini güçlendirerek koruyacağını belirtiyor.
Filiz Ova ile Zorlu PSM’nin 10. sezonunda konukları bekleyen sürprizleri, sürdürülebilirlik odaklı kültür-sanat çalışmalarını, sosyal sorumluluk projelerini, dijital devrimin sanat ve kültüre etkilerini konuştuk.
Kurulduğu günden bu yana unutulmaz konserlere, etkinliklere, sahne gösterilerine imza atan Zorlu PSM, 10. sezon açılışını gerçekleştirdi. Zorlu PSM’nin ülkenin kültür-sanat yaşamına yaptığı katkıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zorlu PSM, 2013 yılında Zorlu Ailesi tarafından kültür-sanat hayatına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen bir kurum. Zorlu PSM, 10 sezon önce kapılarını ilk açtığında müzikallere odaklanmıştı. Büyük şovlar, gösteriler ve konserler ön plandaydı. Mekânın büyüklüğü, teknik ve lojistik imkânların avantajıyla kendimizi sürekli geliştirdik ve yeniledik. Farklı salonlar ve konseptlerle çeşitliliğimizi artırdık. Potansiyelimizi en iyi ve en uygun şekilde kullanabilme yoluna gittik. Sunduğumuz seçeneklerle birlikte herkesin aradığını bulabildiği, çok yönlü bir sanat merkezi olmayı başardık. Merkezi konum, kolay ulaşım, geniş ve donanımlı fiziki bina, teknik güç, yetkin kadro gibi sahip olduğumuz birçok avantaj var. Sahip olduğumuz bu varlıklar sayesinde ülkemizde önemli bir açığı kapatırken uluslararası alanda da kendimizi kolayca gösterdik. Zorlu PSM başarılı isimlerin sahne almaktan gurur ve mutluluk duyduğu, sanatseverlerin ise ilham verici, özgür, yaratıcı ve büyüleyici bir sanat deneyimine ulaşabildikleri bir sanat merkezi oldu.
İstanbul’un kültür-sanat hayatına katkı sağlamayı kendine amaç edinen bir kurum olarak da sektöre yeni insan kaynağı sağlamak, yeni yetenekler kazandırmak ve sektörün sürdürülebilirliğine katkı sunmak için çalışmaya devam ediyoruz.
Bugüne kadar 5 milyondan fazla sanatseveri Zorlu PSM çatısı altında ağırladık. Bu zamana kadar geniş içerik yelpazemiz sayesinde farklı kitlelere ulaşarak bir performans sanatları merkezinden beklenin de ötesine geçtik. Şu an tüm Türkiye’deki kültür-sanat faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 15’lik bir hacmini PSM karşılıyor. Bu oldukça önemli bir oran.
Her zaman her tarzdan sanatseverin kendisini ait hissedebileceği geniş bir sanat yelpazesi sunduk. Bugüne kadar klasik müzik konserlerinden operaya, müzikallerden tiyatrolara, rock konserlerinden caz müziğe pek çok tür ve tarzdan sanatçının yolu PSM ile kesişti. Nitelikli kültür-sanat etkinliklerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için planlarımızı yapmaya devam ediyor, Grubumuzun Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde sektörümüzün geleceğini daha sürdürülebilir kılmak için de çalışıyoruz.
“İstanbul’un kültür-sanat hayatına katkı sağlamayı kendine amaç edinen bir kurum olarak sektöre yeni insan kaynağı sağlamak, yeni yetenekler kazandırmak ve sektörün sürdürülebilirliğine katkı sunmak için çalışmaya devam ediyoruz.”
Pandemi hayatın birçok alanında değişimlere neden oldu. Bu açıdan bakıldığında, pandemi sonrasında kültür-sanat alanında yaşanan gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? Öncesi ve sonrası diye düşündüğünüzde neler değişti?
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) raporuna göre, 2020 yılında pandemi nedeniyle kültür-sanat ve yaratıcılık alanlarında 10 milyon iş kaybının yaşandığı ortaya çıktı.
Rapora göre birçok ulusal ve yerel yönetim, pandemi kısıtlamalarından etkilenen yaratıcı endüstrilere acil destek sunsa da, sektörlerin değer ölçüsü olan ‘küresel brüt katma değeri’ 2020’de 750 milyar dolar daraldı. Pandeminin yarattığı olağanüstü süreç, elbette henüz sona ermiş değil. Ama en zor süreci geride bıraktığımıza inanıyorum. Yeni edindiğimiz tecrübelerle birlikte önümüze umutla bakmanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sektörümüzün ekonomik ve sosyal açıdan sürdürülebilirliği için kritik bir dönemden geçiyoruz.
Kültür, sanat, eğlence sektörünün pandemi öncesi canlılığına kavuşması, gelişimi ve sürdürülebilirliği için daha istikrarlı projelere, desteklere ihtiyaç var. Bu alanda yaşanan kaybın en kısa zamanda telafi edileceğine inanıyorum çünkü pandemi ile birlikte bu konuda bir farkındalık oluştuğuna ve kurumların bu alana daha fazla yatırım yapmaya başladığına şahitlik ediyoruz.
Yeni dünya düzeninde artık şu bir gerçek ki; sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma için kültürün ve kültürel çalışmaların da desteklenmesi gerekiyor. Çünkü yaratıcı kültür endüstrisi günümüzde toplumsal kalkınmanın olmazsa olmazı haline gelmiş durumda.
Diğer yandan, özellikle son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da birçok değişim ve dönüşüme tanıklık ediyoruz. Aslında sanat, geçmişten günümüze yaşanılan tüm teknolojik gelişmelerden oldukça etkilenmiş ve teknolojinin etkisiyle dönüşmüştür. Ancak bu değişim pandemi ile birlikte çok daha hızlı bir dönüşüm içerisine girdi. Artık dijital ortamlar sanat için kullanılmaya başlandı ve sanat günlük hayatın içerisine yerleşme imkânı buldu. Yani şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki; teknoloji ve dijital devrimle birlikte sanat ve kültürün üretim ve tüketim şekli farklılaştı.
Bugün mekân sınırı olmaksızın dünyanın bambaşka coğrafyalarında izleyiciler dijital mecralardaki yaşam alanları üzerinden aynı anda aynı içerikleri katılımcı bir yaklaşımla takip edebiliyor. Biz de Zorlu PSM olarak bu alanlarda neler yapabiliriz buna bakıyoruz, araştırıyoruz. Zorlu PSM de ilerleyen süreçte değişen dünyada yerini mutlaka alacak. Bu alana, en iyisini ve en doğrusunu nasıl yapabiliriz perspektifi ile yaklaşıyoruz.
Son olarak şunu söylemek isterim, World Economic Forum 21. yüzyılın yetkinliklerine yaratıcılığı dahil etmişti. Kültür-sanat etkinlikleri yeni duygular, düşünceler ve deneyimler keşfetmeyi sağlayarak hayatlarımızda kalıcı değişimler yaratacak güce sahip. Bir konser ya da tiyatro 90 dakika sürebilir ama onun etkisi sizinle ömür boyu geliyor. Pandemi sonrası kültür-sanat alanında dünya çapındaki araştırmalarda da karşımıza çıkan, bizim de sahnelerimizde gözlemlediğimiz bir nokta var; tüm bu gelişmelerle birlikte canlı performansların gücü ve yarattığı etki her zaman farklı bir yerde olacak. Biz de canlı performansların güçlü etkisinin devam ettiğini, pandemi sonrası yarı kapasiteyle başladığımız ve sonra tam kapasiteye geçtiğimiz 9. sezonumuzda imza attığımız 900’den fazla etkinlikte 450.000 misafir ağırlayarak teyit etmiş olduk. Sanatseverlerin yoğun ilgisini de göz önünde bulundurarak 10. sezonumuzda 1000’e yakın etkinlik planladık.
“Sanatseverlerin yoğun ilgisini de göz önünde bulundurarak 10. sezonumuzda 1000’e yakın etkinlik planladık.”
Hem dünyadan hem de ülkemizden birçok sanatçıyı aynı çatı altında buluşturmak oldukça kapsamlı bir hazırlık süreci ve planlama gerektiriyordur. 10. sezonun hazırlık sürecinde neler yaşandı?
Açıldığımız günden bu yana yenilikçi vizyonumuzla Türkiye’nin kültür-sanat hayatına yön veren bir kurum olduk. Dolayısıyla hep daha iyinin peşinde olarak, seyircilerimizi daha iyisiyle buluşturma arzusuyla hareket ediyoruz. Seyircilerimize dünya standartlarında konserlerle, performanslarla unutulmaz deneyimler yaşatmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Amacımız her zaman nitelikli kültür-sanat etkinliklerini seyircilerimizle buluşturmak. Planlarımızı, programlarımızı da bu yönde şekillendiriyoruz. Bu sezonumuzda PSM denince akla gelen ünlü müzikaller, klasik eserler ve büyük konserler ile özel yerli müzik projelerimiz ve PSM prodüksiyonlu oyunlar programımızda yer alacak. Biz bugün Zorlu PSM olarak bir kültür-sanat merkezinin ötesine geçerek kendi oyunlarını sahneye koyan bir kültür-sanat kurumu olduk.
Her zaman her tarzdan sanatseverin kendisini ait hissedebileceği geniş bir sanat yelpazesine sahibiz. Klasiğe de, moderne de, yenilikçiye de mesafemiz aynı. Hepsinin kültür-sanat içerisinde aynı derecede önemi ve yeri var diye düşünüyoruz. Önemli olan, hangi alanda olursa olsun, katılımcının şahit olduğu performansla “dünyasını değiştirmek.” Bir insanın hayatına dokunarak, ona kimi zaman keyif-eğlence, kimi zaman yeni bir bakış açısı ve bilinç, kimi zaman farklı bir duygu katabilmek istiyoruz.
Yeni sezon, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın “Hayat Ağacı” eseri ile açıldı. Say’a dünyanın en önemli çellistlerinden genç yetenek Jamal Aliyev ve Refik Anadol’un görsel şöleni eşlik etti. Bu özel açılış dinleyicilerden nasıl tepkiler aldı?
Öncelikle biraz bu özel açılış gecemizde neler yaşandığını anlatmak isterim. Zorlu PSM olarak 10. sezonumuza, her zaman olduğu gibi yine sanatseverlere ilham verici ve büyüleyici bir deneyim yaratarak başlamak istedik. Kendi alanlarında imza attıkları büyük başarılarla dünya çapında tanınan ve yakından takip edilen iki büyük sanatçımızı 10. sezonumuzun açılış gecesinde bir araya getirdik. Büyük başarılara imza atan, değerli bestecimiz ve piyanistimiz Fazıl Say, Zorlu PSM’nin özel siparişi üzerine bestelediği “Hayat Ağacı” isimli eserinin dünya prömiyerini gerçekleştirerek sezonumuzun açılışını yaptı. Görsel ve işitsel sanat alanındaki iki büyük temsilcimizin eserlerine dünyanın 30 yaş altı en iyi çellistlerinden biri olarak kabul edilen Jamal Aliyev de eşlik etti.
Bu özel eseri dinlerken aynı zamanda uluslararası dijital sanat projeleriyle tanınan, yeni medya sanatçımız Refik Anadol’un, Fazıl Say’ın eserinden ilhamla yola çıkarak 60 milyondan fazla ağaç fotoğrafını yapay zekâya öğreterek tasarladığı “Yapay Zekâ Veri Heykeli” eserini konserle eş zamanlı olarak izledik ve bu eser yalnızca bir kereye mahsus olarak seyircilerle buluştu. Diğer yandan sanatseverler, Charlie isimli yapay zekânın yarım milyondan fazla koku molekülünü öğrenerek ortaya çıkardığı özel kokuyu da hem görsel hem işitsel şovun yanında deneyimledi ve gecenin sonunda üç değerli sanatçımız ayakta alkışlandı.
Elbette üç farklı duyuya hitap eden bu deneyimin ilham verici pek çok yanı var. İzleyicilerimizden aldığımız olumlu yorumlar arasında şaşkınlık, mutluluk ve kültür-sanat deneyiminin gideceği noktalara ilişkin duygular, düşünceler de vardı. Bize gelecekten küçük bir gösterim sunan bu özel deneyim, canlı performansla, sadece orada ve o anda gerçekleşti. Gecenin sonunda herkesten bu etkinliğin bir parçası oldukları için çok özel hissettiklerini duymak Zorlu PSM olarak bizi çok mutlu etti ve gururlandırdı.
“10. sezonumuzun, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın 'Hayat Ağacı' eseri ile yaptığı, yeni medya sanatçımız Refik Anadol’un görsel şöleniyle eşlik ettiği açılışında, misafirlerimiz, Charlie isimli yapay zekânın yarım milyondan fazla koku molekülünü öğrenerek ortaya çıkardığı özel kokuyu da hem görsel hem işitsel şovun yanında deneyimledi.”
Müzikseverlerin her yıl dört gözle beklediği MIX Festival ve Sónar Istanbul, 10. sezonda birbirinden değerli sanatçıları dinleyicisiyle buluşturuyor. Diğer yandan geçen sezon Placebo ve Arctic Monkeys gibi dev isimleri ağırladığınız, biletleri dakikalar içinde tükenen ve büyük yankı uyandıran PSM Loves Summer konser serisini de başlattınız. Her yıl büyüyerek devam eden ve çok sevilen bu projeler hakkında neler söylemek istersiniz? 10. sezonda PSM Loves Summer’ın dinleyiciler için yeni sürprizleri var mı?
Müzikseverlerin her yıl dört gözle beklediği festivallerimiz bu yıl büyüyerek devam ediyor. Dünya çapındaki sesleri ve yerli sanatçıları bir araya getirdiğimiz MIX Festivalimizi bu yıl 6. kez 7-8 Ekim’de gerçekleştirdik. Indie pop’tan rap müziğe geniş yelpazede tüm seyircilerimizle müziğe doyduk. Men I Trust, Ceza, 3pillie, Bangoverz, Can Güngör, Futuro Pelo, Geeva Flava, Gülinler, Hedonutopia, Hünkar, Kardelen, Kit Sebastian, Klor, MFY b2b Ali Özel, Opus Kink, Second, Seda Erciyes & Tuğçe Şenoğul, The Away Days, The Ringo Jets, Thomas Guerlet ve çok daha fazlası iki gün boyunca Zorlu PSM’yi müziğin başkenti yaptı.
Diğer yandan ilk kez 9. sezonda gerçekleştirerek, tüm misafirlerimizden büyük ilgi gördüğümüz, Placebo ve Arctic Monkeys gibi dev isimleri ağırladığımız PSM Loves Summer serisi bizim için de şahane geçti. Konser, Arctic Monkeys’in üç yıl sonraki ilk konseri olduğu için dünyanın dört bir yanından hayranları ağırladık. Grup iki gece boyunca yaklaşık 8500 kişiye efsanevi bir deneyim yaşattı. Ulusal basının da ilgiyle takip ettiği konserimizi uluslararası müzik basını da büyük bir ilgiyle karşıladı. Dünyanın en büyük müzik dergilerinden Rolling Stone, İngiliz kültür-sanat yayıncısı NME Magazine, New York merkezli bir başka kültür-sanat yayıncısı Consequence, Birleşik Krallık’ın en büyük dijital radyo yayıncısı Radio X, en büyük Amerikan müzik bloglarından SteroGum ve İspanya’nın en büyük müzik yayıncısı dod magazine başta olmak üzere, dünyanın pek çok yerinden fan sayfaları ve kültür-sanat hesapları sosyal medya hesaplarında ve web sitelerinde bu özel konseri haberleştirerek paylaştı. Bu yaz sezonunda gerçekleştirmeye devam edeceğimiz PSM Loves Summer’da yine sürpriz isimleri ağırlayacağız. Büyük bir heyecanla yeni isimleri duyurmayı bekliyoruz.
Son olarak her yıl ilgiyle takip edilen, dünyaca ünlü müzisyenleri ağıladığımız festivalimiz Sónar Istanbul’dan yeni bir haberi paylaşmak isterim. Festivali bu yıl 28 ve 29 Nisan’da gerçekleştireceğiz. Bu yıl yine müzikseverlerin çok sevdiği isimler sahnemizde olacak, festival line-up’ını da çok yakında duyuracağız.
10. sezonun yeni projelerinden biri olan Air Anatolia, Türkçe müziğin sevilen isimlerini İngiliz müzisyenler ile bir araya getiriyor. Türkiye ve İngiltere arasındaki kültürel etkileşimi artıracak olan bu proje hakkında neler söylemek istersiniz?
Geçtiğimiz sezon Londra Caz Festivali ile bir iş birliği yapmış ve Londra caz sahnesinin sevilen isimlerini PSM’de ağırlamıştık. Bu sezonda da Londra Caz Festivali ile yeni bir iş birliği yaparak British Council’ın da desteğiyle Air Anatolia isimli yeni projemizi sahneye koyduk. Air Anatolia ile bugün dünya çapında dinlenen Anadolu rock müzisyenlerini ve güncel Türkçe müziğin sevilen isimlerini İngiliz müzisyenler ile bir araya getirdik.
Bu etkinlik iki ülke arasındaki kültürel etkileşimi pekiştirecek yeni bir adım niteliğinde oldu. Özellikle genç kuşağın çok sevdiği VeYasin, Islandman ismiyle tanıdığımız Tolga Böyük ve İngiliz müzik sahnesinin önemli prodüktörlerinden Al MacSween projenin müzikal direktörlüğünü üstlendi. Anadolu rock’ın efsane grubu Moğollar’dan Cahit Berkay ve Taner Öngür, güncel Türkçe müziğin en sevilen isimlerinden Melike Şahin, Yazz Ahmed, Thodoris Ziarkas, Tamar Osborn, Derya Yıldırım, Tolgahan Çoğulu, Baba Zula’dan tanıdığımız Murat Ertel, perküsyon üstadı Okay Temiz, Eralp Güven, Kurtalan Ekspress ve Barış Manço ile uzun yıllar çalışan Ahmet Güvenç, Jake Long, Chelsea Carmichael, Erdem Baser, Ekin Eti ve Muhlis Berberoğlu ise efsane şarkıların yeni düzenlemelerini yorumlayarak Zorlu PSM’de sahne aldılar. Turkcell sahnemizde bu özel projeyi dinlemeye gelen müzikseverler büyük bir mutlulukla geceyi sonlandırdılar.
Aynı ekip 18 Kasım’da da Londra Caz Festivali kapsamında Londra’nın en büyük sahnelerinden Royal Albert Hall’de sahne aldı. Londralı müzikseverler de bu konsere büyük bir ilgi gösterdi.
“Bu yaz sezonunda PSM Loves Summer’da yine sürpriz isimleri ağırlayacağız. Büyük bir heyecanla yeni isimleri duyurmayı bekliyoruz.”
Zorlu PSM ile müzikal geleneği hayatımıza yeniden girdi. Seyirci artık müzikalleri dört gözle bekliyor. Yeni sezonda seyirciyi hangi müzikaller bekliyor?
Zorlu PSM deyince gerçekten de herkesin aklına dünya çapında yıllardır kapalı gişe oynayan büyük müzikaller geliyor. Ancak elbette sadece büyük müzikaller değil, klasik eserlerden oluşan müzik ve bale gösterileri de programımızda dört gözle beklenen işlerimiz arasında yer alıyor.
Bu sezon programımızda bizi en çok heyecanlandıran isimlerden biri, 23 Ekim 2013’te, Zorlu PSM’nin açılış konserine de imza atan efsanevi İtalyan piyanist ve besteci Ludovico Einaudi. Kendisini 10. sezonumuzda tekrar Zorlu PSM sahnesinde göreceğiz.
Programımızda yer alacağı için heyecanlandığımız diğer klasik eserlerden de bahsetmek isterim. 2018 yılında Kuğu Gölü ile ağırladığımız, dünyanın en önemli bale topluluklarından biri olarak nitelendirilen Monte Carlo Balesi’ni bu kez efsanevi Romeo ve Juliet koreografileri ile ağırlayacağız. Dünyaca ünlü Alman soprano Diana Damrau ve muhteşem Fransız bas bariton Nicolas Testé Bilkent Senfoni eşliğinde Bellini, Donizetti, Rossini, Verdi’den oluşan bir repertuvar olan Royal Affairs: Kings and Queens of Opera adlı gösteriyle sahnelerimizde olacak.
Bu yılın en çok beklenen etkinliklerinden biri de Notre Dame de Paris müzikali. Müzikal Türkiye’deki sanatseverlerle buluşmak için bir kez daha Zorlu PSM’ye geliyor. Geçmiş sezonlarda 32 gün kapalı gişe oynayan bu klasik müzikal bir kez daha orijinal dili Fransızca olarak Mayıs ayında ana sahnemizde 21 performans sergileyecek. Diğer yandan, BKM ve ID İletişim ile yapımcılığını üstlendiğimiz Alice müzikalimiz Kasım’dan itibaren yine sahnelerimizde olmaya devam edecek.
Bu yıl kendi prodüksiyonlu oyunlarımız da yine devam ediyor. Değerli oyuncular Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın yer aldığı “Evlilikten Sahneler”, başarılı oyuncular Evrim Doğan ve Umut Kurt’un oynadığı “Kum Zambakları”, kadrosunda son dönemin çok ses getiren oyuncularından Elçin Sangu ve Ali Seçkiner Alıcı’nın da yer aldığı “Şehirde Kimse Yokken” sezon boyu Zorlu PSM’de olacak. Ece Dizdar, “Evlilikten Sahneler”deki performansıyla bu yıl 24. kez düzenlenen Afife Jale Ödülleri’nde de Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu adayları arasında yer aldı.
Bu yılki en önemli sürprizlerimizden biri olarak yeni bir PSM prodüksiyonunu hayata geçiriyoruz. Son dönemin en başarılı oyun yazarlarından biri olan Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, “Evlilikten Sahneler”in de yönetmeni olan Kayhan Berkin’in yönettiği ve hem ekrandaki hem tiyatrodaki performansıyla her zaman çok beğenilen başarılı oyuncu Rıza Kocaoğlu’nun oynadığı tek kişilik oyun “Kibritin Ucunda”, aralık ayında prömiyeri gerçekleştirildikten sonra sezon boyunca sahnemizde olacak.
Elbette özel müzik projeleri ve iş birlikleri de PSM’nin en güçlü olduğu alanlar olarak hayatımızda yer alacak. Müzik tarihine damga vurmuş olan, Atlantic Records’un sahibi Ahmet Ertegün’ü, 100. yaş gününe özel bir projeyle anacağız. Diğer yandan sanat güneşimiz Zeki Müren’i anacağımız bir özel projeyi de hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Son olarak yerli halk müziğinin de programımızda daha sık yer almasını istiyoruz, bunun ilk adımını atarak Şevval Sam, Fuat Saka ve Niyazi Koyuncu gibi Karadeniz müziği denince akla gelen sevilen müzisyenler ile Hey Gidi Karadeniz projesini hayata geçireceğiz.
Şehrin en iyi caz kulübü olarak görülen touché’de bu yıl Kerem Görsev, Ferit Odman, Duygu Soylu, Fikri Karayel, Selen Beytekin, Selen Gülün, Ozan Musluoğlu gibi caz müziğinin önemli isimlerini ağırlayacağız. touché tam anlamıyla orijinal bir caz kulübü formatına sahip olduğu için stand-up'lara ve tek kişilik gösterilere de yer veriyoruz. TuzBiber Stand Up ve Bar Psikoloğu gibi isimlerin yer aldığı dopdolu stand-up programıyla da sanatseverleri karşılayacağız. YouTube kanalımızda yayında olacak İbrahim Selim ile Quiz Night gecesi de yine touché’de gerçekleştirilecek en önemli etkinliklerimiz arasında yer alıyor.
Bunların yanı sıra elbette çocuk oyunları ve müzikalleri konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Mehmet Zorlu Vakfı tarafından, çocuklara tiyatroyu tanıtmak ve sevdirmek amacıyla, Zorlu Holding’in 50. yılı anısına 2003 yılında kurulan Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun yeni oyununu sahnelemeye başlayacağız. Topluma fayda sağlamak için kurulan ve yıllar içinde birçok uluslararası ödüle de layık görülen Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 19 yılda 14 farklı oyun ve 2.000’e yakın sahneleme ile 900 bini aşkın çocuğa ulaştı. 2022 yılı itibarıyla Zorlu Çocuk Tiyatrosu kapsamında “Lunapark Gezegeni” oyunu sezon boyunca toplamda 19 temsil gerçekleştirdi ve 5 bini aşkın kişi etkinliğe katılım gösterdi.
Her sene çok daha fazla çocuğa ulaşarak onları tiyatroyla tanıştırmayı hedefliyoruz. Zorlu Çocuk Tiyatrosu geçtiğimiz senelerde, daha fazla çocuğa ulaşmak ve hayallerini gerçekleştirmelerine imkân vermek için düzenlediği “Bir Hayal Bir Oyun” yarışması ile çocukların hayal dünyasını sahneye taşımıştı. Bu yıl da yine “Bir Hayal Bir Oyun” yarışmasında seçilen bir çocuğun hikâyesi tiyatro oyununa dönüştürülerek sahnelenecek. Çocukların sanatsal yaklaşımıyla ve bakış açısıyla şekillenen bir oyunu böylesine büyük bir kültür-sanat kurumunda sahneye koyabilmenin sadece ülkemizde değil dünya çapında da çocukların kültür-sanata katılımını artırmak için yapılmış önemli adımlardan biri olduğuna inanıyorum.
“Zorlu PSM deyince herkesin aklına dünya çapında yıllardır kapalı gişe oynayan büyük müzikaller geliyor. Sadece büyük müzikaller değil, klasik eserlerden oluşan müzik ve bale gösterileri de programımızda dört gözle beklenen işlerimiz arasında yer alıyor.”
Zorlu PSM’nin sanatseverlerle kurduğu bağı daha da güçlendirecek Üyelik Programı da bu sezonda hayata geçiyor. Zorlu PSM, bu üyelik programıyla sanat severlere ne gibi avantajlar sağlayacak?
Üyelik programı aslında Zorlu PSM olarak hep gündemimizde olan bir konuydu. Zorlu PSM markasına ve mekâna olan bağlılık ile birlikte sürdürülebilir sadakati arttırmak üzere bir üyelik programı tasarladık. Programda amacımız, kültür ve sanatı takip eden, gelişimine önem veren kişilerin farklı ihtiyaçlarına göre hazırlanmış kategorilerle bir araya gelmesini sağlamak. Friends, Circle, Special olacak şekilde üç farklı kategorimiz bulunuyor. Üyelik sistemiyle Zorlu PSM’nin kültür-sanat dünyasını buluşturan bir merkez olma kimliğini daha da pekiştireceğiz. Program kapsamında biletlerde indirim, sanatçılarla tanışma, öncelikli bilet satışı, sezon açılışlarına ve lansmanlara katılım, provalara ya da soundcheck'lere katılma hakkı gibi farklı deneyimler ve üyelere özel bazı fırsatlarımız yer alacak.
Kültür ve sanat etkinlilerini toplumda yaygınlaştırmayı hedefleyen Zorlu PSM, hem sektörün sürdürülebilirliğine yönelik projeleri hem de pek çok sosyal fayda projesini hayata geçiriyor. Bize bu projelerden biraz bahsedebilir misiniz?
Biz Zorlu PSM olarak, Grubumuzun Akıllı Hayat 2030 stratejisi doğrultusunda kültür-sanatın sürdürülebilirliği için yeni projeler hayata geçirmeye başladık. Bu kapsamda, 2021 yılında tiyatro alanında sürdürülebilirliği sağlamak üzere PSM Atölye’yi başlattık, projeye bu sezon da devam ediyoruz. Tiyatroya yeni yetenekler kazandırmayı, tiyatro külliyatının özgün içeriklerle zenginleşmesini sağlamayı ve katılımcıları Türkiye’deki sahne sanatları ağının bir parçası haline getirmeyi hedeflediğimiz projede “Dramatik Yazarlık”, “Tiyatro Yönetmenliği” ve “Tiyatro Yapımcılığı” olarak üç farklı bölümde ücretsiz olarak yedi aylık bir teorik ve pratik eğitim modülü oluşturduk. Türkiye’nin önemli isimleri ve uluslararası isimler eğitmen kadrosunda yer alıyor. Bu projemiz ayrıca geçtiğimiz yıl Kültür Bakanlığı’nın Gelecek Gençlerin/Kültür Endüstrilerine Destek Programı kapsamında hibeye de layık görüldü.
Tüm bunları hayata geçirirken kültürel katılımı kolaylaştırmak da öncelikli hedeflerimiz arasında. Toplumsal etkimizi her geçen gün daha artıran bu çalışmalardan birisi de kısa bir süre önce, SosyalBen ve Toplum Gönüllüleri Vakfı ile birlikte hayata geçirdiğimiz “İlk konserim, ilk tiyatrom PSM’de” projesi. Zorlu PSM olarak bu projeyle, 10. sezonumuzda İstanbul’da dezavantajlı bölgelerde yaşayan, hayatında hiç konsere ya da tiyatroya gidememiş yetişkinleri ve çocukları sahnelerimizdeki konserlerde ve tiyatrolarda ağırlamaya başladık.
Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 stratejisi kapsamında büyük önem verdiği ve çalışmalar geliştirdiği erişilebilirlik alanında da önemli bir adım atarak iş ortağımız Turkcell’in Hayat Ortağım projesi ile yeni bir iş birliğine gittik. Hayal Ortağım sesli betimleme teknolojisi sayesinde “Peter Pan ve Varolmayan Ülke” müzikalimize sesli betimleme özelliği getirdik. Böylece Zorlu PSM’nin açıldığı günden bu yana ilk kez görme engelli sanatseverler bir tiyatro oyununu sesli betimleme ile izledi. Bu uygulamamızı Turkcell sahnelerimizdeki farklı oyunlarımızda da hayata geçireceğiz.
Zorlu PSM dijital alanda da iddialı bir şekilde varlığını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle pandemi sürecinde çok değerli işlere imza atan Zorlu PSM YouTube kanalı 10. sezonda izleyicilerine nasıl projeler sunacak?
Pandemi öncesinde hem iletişimimize yeni bir kanal açmak, hem de Zorlu PSM'nin içeriklerinin tüm Türkiye ve dünyaya açılabilmesi için dijital bir mecramız olması gerektiği konusunda hemfikirdik. Hem fiziki hem dijital etkinlikleri nasıl bir araya getirebiliriz, bu alanda neler yapabiliriz diye konuşuyor ve projeler geliştirmek üzere çalışmalar yapıyorduk.
Bu çalışmalar kapsamında PSM'de gerçekleşen konserleri, etkinlikleri YouTube'a taşımaya karar vermiştik. 2019 yılında YouTube kanalımızı açtığımızdan beri tüm içeriklerimiz yoğun bir ilgiyle karşılaşıyor. Özellikle pandemi döneminde başta Dijital Sahne olmak üzere imza attığımız tüm projeler sanatseverlerden çok güzel yorumlar aldı.
10. sezonda da PSM olarak dijital varlığımızı iddialı bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz. Bu yıl YouTube kanalımızda Z kuşağına da hitap eden yeni programlara yer vereceğiz.
Kutsal Motor ekibinden Zeynep Ocak’ın sunuculuğunda gerçekleşecek, Zorlu PSM sahnelerindeki etkinliklerin merak edilen sahne arkasını göstereceğimiz Kuliste Röveşata programımız çok yakında başlayacak. Zeynep Ocak, sanatçıları sahne arkasında etkinlik öncesi veya sonrası yakalayıp onlarla sohbet edecek, PSM’ nin iç mekânlarını gezdiği, ekiple diyaloğa geçtiği, yer yer sahneleri tanıttığı programı dört gözle bekliyoruz.
İbrahim Selim’in bir dönem YouTube’da yayınladığı ve çok sevilen formatı Quiz Night Zorlu PSM’de yeniden başladı. Etkinliğe katılan izleyiciler popüler kültür, tarih, coğrafya, müzik gibi konularda yarışıyor, bu sırada atıfta bulunduğu hikâyeler seyirciye inanılmaz keyifli vakitler yaşatıyor. Gecenin sonunda yarışmayı kazanan ilk üç gruba da hediyeler veriliyor. Fiziksel olarak katılım gösterilen etkinlik YouTube’da da yayında olacak.
Diğer yandan, YouTube’un en sevilen programlarından Crossover Talks formatını kendi YouTube kanalımıza taşıyoruz. Başarılı oyuncular Alican Yücesoy, Yeliz Kuvancı, Barış Kıralioğlu ve Aybike Turan’ın bir araya gelerek farklı konuları masaya yatıracakları programda gündem konuşuluyor, seyircilerle interaktif diyaloglara giriliyor ve pek çok farklı konuda hiç konuşulmayan noktalar eğlenceli bir biçimde masaya yatırılıyor.
Müzik odaklı içerikleriyle sosyal medyada kısa zamanda ünlenen müzisyen Paptırcem ile birlikte PSM YouTube kanalımızda yayınlanacak yeni bir programa daha imza atıyoruz. Her yeni bölümde Paptırcem’in bir sanatçı konuğu olacak ve onunla birlikte doğaçlama müzik yaparak, gündem konularından bahsedecekler, aynı zamanda eğlenceli bir sohbet de gerçekleştirecekler.