Zorlu Enerji Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü
Funda Küçükosmanoğlu:
“Enerjinin dönüşüm yolculuğuna önderlik yaparken, tüm faaliyetlerimizle sürdürülebilir bir gelecek için mücadele ediyoruz.”
Zorlu Enerji’nin temasta bulunduğu tüm paydaşlarıyla güçlü bir bağ kurduğunu söyleyen Funda Küçükosmanoğlu; insana, çevreye ve topluma duyarlı iş anlayışlarının kurulan bu güvenli bağdaki önemine dikkat çekiyor. Küçükosmanoğlu ile sosyal sorumluluk projeleri, Akıllı Hayat 2030 vizyonu ve sürdürülebilirlik odaklı gelecek projeleri üzerine konuştuk…
Sosyal sorumluluk, etki yaratmanın önemli bir boyutunu oluşturuyor. Sosyal sorumluluk alanında neler yapıyorsunuz, bu konudaki temel yaklaşımınızı paylaşır mısınız?
Zorlu Enerji olarak tüm faaliyetlerimizde toplumun refahını göz önünde bulundurarak, sürdürülebilir bir dünya için faydalı işler ortaya koymaya, değer yaratan çözümler üretmeye odaklanıyoruz. İnsana ve çevreye duyarlı iş yapma yaklaşımı ve topluma karşı sorumluluk bilinciyle sosyal sorumluluk faaliyetleri yürütüyor, gelecek nesillere sürdürülebilir bir gelecek bırakmak için çaba sarf ediyoruz.
Toplumun ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiğimiz projelerimiz doğrultusunda ortak kullanım alanlarının iyileştirilmesi, doğal hayatın korunması, eşitsizliklerin azaltılması, teknoloji ve burs desteği gibi sosyal hizmetler başta olmak üzere farklı ihtiyaçlara yönelik toplumsal yatırımlar yapıyoruz.
İklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek adına 2010 yılında, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Mehmet Zorlu Vakfı ile başlatılan iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Sıfır Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi kapsamında 1,2 milyon fidanı toprakla buluşturmayı hedefliyoruz. Ülkenin orman varlığının geliştirilmesine ve 1,2 milyon ton karbondioksitin toprağa geri döndürülmesine katkıda bulunacak proje ile 2030 yılına kadar her yıl 90 bin fidan dikimi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
“Enerjimiz Çocuklar İçin” projesi ile Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda çevre bilinci ve enerji verimliliği farkındalığının artırılması için çalışmalarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Zorlu Holding’in Akıllı Hayat 2030 vizyonu çatısı altında Eşit Bi’ Hayat programı kapsamında sürdürdüğümüz çalışmalarla bugün perakende şirketimizde kadın erkek çalışan sayımızı eşitlemiş bulunuyoruz. Kadın çalışanlarımız için fırsat eşitliği projeleri gerçekleştiriyor, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı oluşturmak için sektörde TWRE (Turkish Women in Renewable Energy) ve WING (Women in Geothermal) gibi platformlarla ve okullarla iş birlikleri yapıyor, şirketle ilgili ihtiyaçlarımızı bölgelerimizdeki kadın kooperatiflerinden temin ederek yerelde kadının güçlenmesine destek veriyoruz.
Geleceğimizin teminatı olan gençlerin yetkinliklerini artırmak, deneyim kazanmaları ve çeşitli imkânlara ulaşabilmeleri için eğitim, kültür ve sağlık alanında destek sağlıyoruz. Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı’na 2013 yılından beri enerji ihtiyacını karşılamak suretiyle destek veriyor, beş yıldır Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı'nın yürüttüğü Steptember Projesi’ni destekliyoruz. Steptember, günde 10.000 adım atma sözü ile gönüllülere sağlık, çevreye farkındalık; spastik çocukların tedavi ve eğitim süreçlerine ise katkı sağlayan bir proje olarak öne çıkıyor.
Gelecek nesiller için elimizi taşın altına koyduğumuz bir başka alan da teknoloji ve inovasyon. Bu doğrultuda iş alanımızla örtüşen üniversite öğrenci kulüp ve projelerine büyük destek veriyoruz. Örneğin bu yıl İTÜ öğrencilerinin hayata geçirip küresel yarışmalara katıldığı solar ve elektrikli araçlarına destek veriyor, gençlerin global arenada daha temiz bir dünya için kurdukları hayallere temel bir çıkış noktası sağlıyoruz.
Zorlu Holding gönüllüleri Kıvılcımlar Hareketi kapsamında yatırım bölgelerimizdeki projelere destek veriyor, çevre temizliğinden yerel festival ve etkinliklere kadar çeşitli yelpazedeki ihtiyaçlara yanıt verecek faaliyetlerle ilerliyoruz.
Sosyal sorumluluk yanı sıra pandemi sonrasında tüketici, müşteri ve çalışanların “sosyal” şirketlere, etki odaklı kurumlara ilgisi arttı. Siz bu konuda nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Pandeminin ardından gelen ekonomik kaos ile yaklaşan iklim krizi, şirketleri çevresel, sosyal, kurumsal yönetişim (ESG) ve topluma destek faaliyetlerini daha iyi yönetmeleri için zorladı. 2022 Edelman Güven Barometresi, şirketlerin güvenilirliklerini ortaya koymaları için toplumsal konularda adım atması gerektiğine dikkat çekiyor. Gartner’ın bu yıl yaptığı bir başka çalışmaya göre de çalışanların yüzde 56’sı çalıştıkları şirketlerle dünyayı daha iyi hale getirmeye katkıda bulunmak istiyor.
Biz Zorlu Enerji olarak çok uzun süredir, kapsayıcı ve döngüsel bir ekonomi yaratmanın yanında iklim kriziyle mücadele etmek için sürdürülebilirlik konusunu yaşam ve var olma biçimimiz olarak görüyoruz. ESG olmadan adım atmıyoruz, tüm iş yapış biçimimizi, anlayışımızı, stratejimizi ve vizyonumuzu sürdürülebilirliğe odaklıyoruz. Sürdürülebilir değer yaratma, bu değeri koruma ve paydaş değerini maksimize etmeye odaklanıyor, enerjinin dönüşüm yolculuğuna önderlik yaparken, tüm faaliyetlerimizle daha iyi bir gelecek için mücadele ediyoruz. Örneğin yatırımlarımızın hepsini yeşil ve sürdürülebilir enstrümanlar ile finanse etmeyi en önemli önceliklerimiz arasında görüyoruz. Bu doğrultuda geçtiğimiz ay UN Global Compact bünyesindeki CFO Koalisyonu tarafından yayımlanan “Entegre SKA Yatırımları ve Finansman için CFO İlkeleri”nin imzacısı olduk.
İnovasyon ve Ar-Ge’nin de dahil olduğu teknolojiyi odak noktamızda tuttuğumuz ve sürdürülebilirlik stratejimiz ile örtüşen çevre, toplum ve insan odaklı paylaşımlarda bulunuyoruz. Bugün AB Horizon2020 kapsamında 9, EPDK ve TÜBİTAK ile gerçekleştirdiğimiz yirmiye yakın Ar-Ge projemiz bulunuyor. Tüm dünyadan enerji sektörü uzmanlarını santrallerimizde buluşturuyor, enerji üretim noktalarında uygulanacak projeler için dünya üzerinde seçilen ilk ülke olmanın gururunu yaşıyoruz.
Değer yaratma yolculuğumuzda odaklandığımız onarıcı operasyonlar ve değer zinciri, etki odaklı büyüme, insan ve kültür alanlarında pek çok başarılı ve fayda yaratan işe imza attık. Bu işlerin yarattığı etkiyi ESG çalışmalarımızda net olarak görmek bize gurur veriyor. İşimizi daha iyi bir gelecek yaratma motivasyonuyla yaparken çalışma arkadaşlarımızı da sürdürdüğümüz projelerin içine mutlaka katmayı hedefliyoruz. Ofislerimizde topladığımız kapakları Omurilik Felçlileri Derneği ile birlikte tekerlekli sandalyelere dönüştürüyor, sıfır atık sertifikalı ofislerimizde sağladığımız dijitalleşme altyapımız ile müşterilerimizin kâğıt kullanımını da azaltıyoruz.
“Bugün AB Horizon 2020 kapsamında 9, EPDK ve TÜBİTAK ile gerçekleştirdiğimiz 20’ye yakın Ar-Ge projemiz bulunuyor. Tüm dünyadan enerji sektörü uzmanlarını santrallerimizde buluşturuyor, enerji üretim noktalarında uygulanacak projeler için dünya üzerinde seçilen ilk ülke olmanın gururunu yaşıyoruz.”
Yarattığınız etkiyi ölçüyor, izliyor musunuz? Bu konuda aldığınız mesafeyi paylaşır mısınız?
Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle ESG skorumuzu yükseltmeye ve sektördeki öncü şirket olma konumumuzu korumaya devam ederken performansımızı her yıl bir üst noktaya taşıma hedefiyle düzenli olarak ölçüyoruz. 2021 yılında bağımsız derecelendirme ve araştırma kuruluşu Vigeo Eiris tarafından yapılan değerlendirmede, performans skorumuzu 8 puan yükselterek dünyada 54 enerji şirketi arasında 4. sırada yer aldık. ESG notumuz gelişmekte olan ülkeler arasında iyi durumda olduğumuzu gösteriyor.
Şirketimizi geleceğe hazırlayan politikaların içerisinde önemli bir yeri olan ESG kriterlerimizin tüm paydaşlarımız nezdinde sürdürülebilirlik ve ortak değer yaratma anlamında da önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu konudaki tüm sistemlerimiz şeffaf ve çıktılarımız tüm paydaşlarımıza açık. Şeffaf ve etik iş yapma anlayışımız ve entegre bakış açımızla günümüzün ve geleceğin risklerini minimize ederek bu alanda en yüksek değeri yaratmak yine öncelikli hedeflerimizden biri olacak.
Bu yıl ilk kez yayınladığımız, bu konuda da sektörde bir ilke imza atarak öncülük yaptığımız entegre faaliyet raporumuz da bizim ESG alanında yarattığımız etkiyi net olarak ölçüp tüm paydaşlarımıza gösteren önemli bir çalışma. İmzacısı olduğumuz ve taahhüdümüzü ilettiğimiz Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri ilerleme bildirimlerini de kapsayan rapor, bizim değer yaratmaya odaklı bir şirket olduğumuzun da en güzel kanıtlarından biri.
Etki yaratan, toplum, küre ve bireylere dokunan iyi şirket yolculuğunuzu, hedeflerinizi paylaşır mısınız?
Toplumun refahını göz önünde bulundurarak, sürdürülebilir bir dünya için faydalı işler ortaya koymaya, değer yaratan çözümler üretmeye devam edeceğiz. Örneğin elektrik üreten ve tüketici ile buluşturan bir şirket olarak 2030’a kadar operasyon ve enerji üretimimizde net sıfır emisyona ulaşmayı, 2040 yılına kadar bu hedefimizi tüm değer zincirini kapsayacak hale getirmeyi planlıyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır bir kurum olma hedefimiz var.
Yine çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında en yüksek değeri yaratmak için biyoçeşitlilik alanında 2030 yılına kadar en az 10 milyon TL yatırım yapmayı planlıyoruz. Değişen ve gelişen enerji kaynakları ve hedeflerini de göz önünde bulundurarak, yenileyici ve etki odaklı işlerimizin ciroya katkısını 2030 yılına kadar yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz.
Bu soruda performansınıza, sektördeki yerinize ayrıca yer vereceğiz. Sektörde nasıl bir fark yaratıyorsunuz? Son bir yılı nasıl geçirdiniz?
Çevreye ve insana saygıyı iş yapış şeklimizin temel değerleri arasında görüyor, üyesi olduğumuz topluma değer üreten sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Toplumsal katkıyı ve gönüllülük kavramını da birlikte ele alıyor, sosyal sorunlara çözümde bütünsel bir yaklaşım ortaya koyuyoruz. Bu bakış açısıyla kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz çerçevesinde, 2013 yılından bu yana toplumsal gönüllülük esasına dayalı çalışmalar yürütüyoruz. Zorlu Enerji Gönüllüleri, spordan sağlığa, eğitimden sanata birçok farklı konuda projeler üretmeye devam ediyor.
Bizi biz yapan bu yaklaşımımızın da toplumla ve temasta bulunduğumuz tüm paydaşlarımızla bağımızı güçlendirdiğini görüyoruz. İklim Platformu Üyesi olarak, iklim krizi ile mücadele adımı olarak dekarbonizasyon odaklı iş yapış biçimlerini benimsiyoruz. Türkiye’de karbon ayak izini hesaplayan ve ISO 14064-1 Seragazı Emisyon Standardı Belgesi’ne sahip ilk enerji şirketiyiz. Yine sektörde ilk olarak CDP-Karbon Saydamlık Projesi’ne katılarak yıllık bazda karbon ayak izini raporlayarak kamuoyuyla ve yatırımcılarla paylaşıyoruz.
Çevresel, sosyal ve yönetişimsel sorumluluklarımızın bilinciyle hareket ederken yatırımlarımızda da yenilenebilir enerji kaynaklarıyla elektrik üretimi ile güvenli ve sürdürülebilir enerji tedariki konularına yoğunlaşıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yeni nesil teknolojilerle “geleceğin enerji şirketi” olma yolunda hızla ilerliyor, sorumlu olduğumuz bölgenin altyapısını kesintisiz enerji arzı sağlamayacak şekilde inşa etmek amacıyla çalışıyor, iklim odaklı dönüşüm konularında Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına devam ediyoruz. Karbonsuzlaşma ve geleceğin teknolojilerine odaklanan portföy ve çözümlerle dönüşüm yolculuğumuza devam ediyoruz.
2021 yılında satış gelirlerimizi yüzde 36 artışla 11,6 milyar TL’ye çıkardık. 2022 yılında da büyümeye ve yatırımlara devam ediyoruz. Jeotermal santrallerimizin yanına güneş santralleri kurarak entegre hibrid tesislere öncülük ediyoruz. Elektrifikasyon alanında ise elektrikli araç şarj istasyonu yatırımlarımızla büyüme adımlarımızı hızlandırarak bugün itibarı ile 11 ülkede şirketlerimizi kurduk, devamı için çalışmalarımızı bu alanda yoğunlaştırdık. Elektrikli araç şarj istasyonu alanında uluslararası bir şirket olma konusunda hızla ilerliyoruz. Hedefimiz daha çok sayıda ülkede yer almak.
Güçlü taahhütlerle çıktığımız bu yolculukta, başta çalışanlarımız ve hissedarlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla yarının enerjisini tüm enerjimizle şekillendirmeye devam edeceğiz.