Eğitimciler Zorlu-MEF YetGen Öğretmen Zirvesi’nde buluştu
Zorlu Holding’in ve MEF Üniversitesi’nin paydaşı olduğu, “Zorlu-MEF YetGen Öğretmen Eğitimi Programı” kapsamında düzenlenen “Öğretmen Zirvesi”, alanında uzman isimlerin ve öğretmenlerin katılımıyla Zorlu PSM’de gerçekleştirildi. Etkinlik, ilham veren konuşmalarla katılımcılara verimli bir gün yaşatırken, Yetkin Gençler YouTube kanalı üzerinden canlı olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki öğretmenler ve eğitim gönüllülerine de ulaştırıldı.
Zorlu Holding’in ve MEF Üniversitesi’nin iş birliği ile hayata geçirdiği “Zorlu-MEF YetGen Öğretmen Eğitimi Programı”, değer yaratan eğitimleri, söyleşi, atölye ve etkinlikleriyle öğretmenlerin yeni dünyanın ihtiyaçlarına paralel yetkinliklerinin ve farkındalıklarının pekiştirilmesini desteklemeye devam ediyor. 10 hafta süren program kapsamında “5N1K: Eğitim Sizde” başlığı ile düzenlenen etkinlik, alanında uzman birçok eğitimci ve çok sayıda öğretmenin katılımıyla Zorlu PSM’de gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve YetGen Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut’un yaptığı programda; Tekin Baransel, Burcu Aybat, Ali Koç, Müjdat Ataman, Alp Köksal, Kayhan Karlı, Yonca Kurt, Zümra Atalay, Leyla Öztürk, Özgür Bolat gibi eğitim konusunda önemli kanaat önderi isimlerin yanı sıra eğitim alanındaki genç girişimciler Buse Burdurlu, Erdem Özeren, Ömer Faruk Ayaz ve Bora Serhat Çelik eğitim teknolojileri, eğitim girişimleri ve eğitimin önemi gibi konulardaki konuşmalarıyla öğretmenlere ilham verdiler.
Prof. Dr. Erhan Erkut
“İş birliği içerisinde çalışan, çok güzel bir ekibimiz var.”
Etkinlikte bir konuşma yapan Prof. Dr. Erhan Erkut, iş birliğinin önemine vurgu yaparken, değerli eğitimcileri bir araya getirmekten dolayı mutlu olduklarını aktardı. Erkut, “Artık tek başına bir şey yapılmıyor. Nerede iş birliği varsa oradan değer yaratan şeyler çıkıyor. Bu etkinlik tamamen YetGen ekibi tarafından hazırlandı. YetGen için 7-8 kişilik bir eğitim gönüllüsüyle yola çıkmıştık. Bugün iş birliği içerisinde çalışan, çok güzel bir ekibimiz var. Hem ekibimize hem de destekçilerimiz Zorlu Holding ve MEF ekibine çok teşekkür ediyorum. Bugün burada eğitime gönül vermiş, çok değerli isimlerle bir arada olduk. 11 konuşmacımızdan 5’i kadındı. Biz bu seçimi özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği gözeterek yapmadık. Her biri kendi alanında değerli isimler olduğu için bugün buradaydılar. Türkiye’nin gerçekten başarılı kadınları var. Bunu burada da bugün bir kez daha gördük,” dedi.
Eğitimci Tekin Barensel
“Öğretmen ne kadar donanımlı ve mutluysa, o okul da o kadar başarılı olur.”
Etkinlikte konuşma yapan bir diğer isim ise eğitimci, danışman Tekin Barensel oldu. Her ortamda, her yerde inandığını, fikirlerini çekinmeden söylediğini, kendi çizgisinden sapmadan yoluna devam ettiğini dile getiren Barensel, “Kendi doğrularınızdan saptığınızda, siz olmaktan çıkarsınız. Sizi değerli kılacak ortam bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır. Eğer işinizi düzgün ve layıkıyla yapıyorsanız her zaman değerlisinizdir. Kendi doğrularımızla ilerlemeden dürüst, ahlaklı nesiller yetiştiremeyiz. İyi öğrenci, kötü öğrenci ayrımına gitmeyin. Soru sormayı bilen öğrenci, mutlaka kendi için bir yol bulur. Asıl önemli olan bu öğrenme yolunu keşfedememiş öğrencilere yardımcı olmaktır. Her zaman dürüst olun. İlkelerinizden vazgeçmeyin ve hatalarınızı örtbas etmeyin. Herkesle adil bir şekilde ilişki kurun ve adaletten şaşmayın. Hiçbir haksızlığı karşı sessiz kalmayın. Bir okulda öğretmenden daha önemi bir unsur yoktur. Öğretmen ne kadar donanımlı ve mutluysa, o okul da o kadar başarılı olur,” diye konuştu.
Eğitim Yöneticisi, Yazar Burcu Aybat
“Öğretmen sadece kendi alanında bir uzman değil, aslında aynı zamanda bir sanatçıdır.”
Öğretmenlerin karşılaştığı meselelere çözümler ararken “Öğretmen 2.0” kitabının doğduğunu ve özellikle öğretmenin tasarımcı kimliğine odaklandığını dile getiren eğitim yöneticisi, Yazar Burcu Aybat ise konuşmasında bir öğretmenin sahip olması gereken niteliklere dikkat çekti. Aybat, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Temelde öğretmenin en önemli kimliğine, tasarımcı kimliğine özellikle dikkat çekmek istiyorum. Çünkü öğretmen sadece kendi alanında bir uzman değil, aslında aynı zamanda bir sanatçıdır. Bu yönünü geliştirmek için de birlikte çalışmaya, birlikte üretmeye ve farklı araçlara ihtiyacı bulunuyor. Açıkçası öğrencilerin farklılıklarından çok ortak özelliklerine odaklanmalıyız. Öğrencilerin yarışmacı değil, birlikte öğrenen bireyler olmaları için onların ortak özelliklerini keşfetmeli, tasarımları da buna göre yapmalıyız. Bana göre öğretmen; farklılıklara saygı duyan, benzerlikleri yakalayan ve öğrencilerini çok iyi tanıyan kişidir. Diğer taraftan, biz hangi beceriyi öğretirsek öğretelim en başta çocuklara öğrenmeyi öğretirsek her şey çok daha kolay olacaktır. Her şeyi bilmek gerekmiyor. Biz zaten doğru zaman ve yerde, bildiğini doğru şekilde kullanabilenlere ‘tasarımcı öğretmen’ diyoruz. Sonuç olarak teknoloji bir araçtır. Asıl olan, öğretmenin bakış açısı ve sunduğu kaynaklardır. Bu sebeple öğretim tasarım metodolojisini öğrenip bunun üzerine yoğunlaşmalıyız.”.
Eğitimpedia Kurucusu Ali Koç
“Pandemide, anaokulunda çocuklara öğrettiğimiz alışkanlıklarla hayatta kalabildik.”
Aslında bir girişimci değil, eğitimi mesele haline getirmiş biri olduğunu dile getiren Eğitimpedia Kurucusu Ali Koç, hedefe yürürken sorunlardan yılmamak gerektiğini ifade etti. Kendi deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Koç, “Merak çok önemli ve ben de hep merak ederek, araştırarak ve daha iyi nasıl olacağını düşünerek ilerledim. Ancak Türkiye’de ne zaman bir iş yapmaya kalksanız karşılaştığınız ilk cümle, ‘O dediğin Türkiye’de olmaz’ oluyor. Ben hep bu söylemlere inat, ‘Türkiye’de olur’ diyerek yola çıktım. Eğitimpedia ve Fide okulları ve daha yaptığım birçok işe sahip olduğum merak duygusu ve Türkiye’de de o işin yapılabileceğine dair inançla başladım. Her zaman eski köye yeni adetler getiren biri oldum. Ama pandemide yolumu değiştirdim. Yeni köye eski adetler getirmeye başladım. Eskiden okullar olmasa da olur düşüncesiydim. Ama pandemi bana okulların hâlâ çocukların eğitimi içine en iyi araç olduğunu gösterdi. Hatta pandemide el yıkama, kendi başına oyun kurma beceresi gibi anaokulunda çocuklara öğrettiğimiz alışkanlarla hayatta kalabildik. O yüzden, her ilde bir kadın girişimci ile anaokulu kurmaya başladım,” dedi.
Eğitimci, yazar Müjdat Ataman
“Çocuklara alan açarak daha fazla söz hakkı tanımak gerekiyor.”
Çocuğa güvenmenin ve onun üstün yararını düşünerek çocuklara alan açmanın önemine vurgu yapan eğitimci, yazar Müjdat Ataman ise dinlemenin ne derece elzem olduğunu aktardı. Ataman, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Birebir uygulanamasa da öğrenciye okullarda daha fazla söz hakkı tanımak gerekiyor. ‘Hayır’ demeden önce çocuğa alan açarak, onlarla dayanışma içinde cevabı olmayan soruların yanıtlarını öğrencilerle birlikte aramalıyız. Biz ne yapıldığından çok, şekille uğraşıyoruz. Dışarıdan ‘şunları yaparsanız şöyle başarılı olursunuz’ demek kolay. Çocuklara güvenilmiyor. Oysa her şeyi dayanışma içinde, onları dinleyerek birlikte yapmalıyız. Hiyerarşiyi dönüştürerek gelişebiliriz.”
Khan Academy Türkiye Direktörü Alp Köksal
“Teknolojiyi insan odaklı kullanarak bilgiyi beceriye dönüştürebiliriz.”
Ekonomi, sanayi, teknoloji ve şehir mimarisi değişmesine rağmen eğitimde bilgi aktarımına dayalı ders işleyiş biçiminin 200 yıldır değişmediğini söyleyen Khan Academy Türkiye Direktörü Alp Köksal, yaptığı konuşmada, bilginin beceriye dönüşmesi konusu üzerinde durdu. Köksal, “Bugün bilgi her yerde. Bilgiyi aktarmak eğitimin sadece küçük bir parçası. Eğitim zamandan ve mekândan bağımsız, kişiye özel veriye ve deneyime dönüşüyor. Bugün artık paylaşarak öğreniyoruz. Bu da artık öğretmenin rolünü yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Öğretmen değişmedikçe, kendini yenilemedikçe, toplum olarak istediğimiz değişimi yakalayamayız. Bugün öğretmenin, öğrenmeyi öğreten kişi olması gereken bir çağdayız. Teknoloji sadece bir araç. Okulları bilgi aktarma yeri değil, beceri geliştirme yerine dönüştürürsek, teknolojinin insanların yerini almasından da korkmamıza gerek kalmaz. İnsanı ve teknolojiyi eğitimde buluşturmalıyız. İnanıyorum ki en iyi teknoloji bile işini sevgi ile yapan bir öğretmenin yerini tutamaz. Teknolojiyi her zaman insan odaklı olarak kullanmalıyız. Bilgiyi, okulda ya da işte o zaman beceriye dönüştürebiliriz,” dedi.
Eğitimci, YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı
“Öz yönetimi güçlü bireyler yetiştirmeli ve karar süreçlerine dahil olabilmeleri için öğrencilere alan açmalıyız.”
Özyönetimi güçlü bireyler yetiştirmenin ve onların karar süreçlerine dahil olması için alan açmanın önemine vurgu yapan eğitimci, YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı da teknoloji merkezli gelecekte yeni bir okul anlayışı olması gerektiğini aktardı. Karlı, konuşmasına şöyle devam etti: “Üretim kültürüne geçen, mucit olmak için çalışacak öğrenci, okul ve eğitim yaklaşımına ihtiyacımız var. Öz yönetimi güçlü bireyler yetiştirmeliyiz. Onların karar süreçlerine dahil olması için alan açmalıyız. Artık sınıf yönetimine değil, öğrenmeyi yönetmeye odaklanmalıyız. Burada öğrencinin hikâye anlatıcısı olması, kendi hikâyesini anlatacak becerisi olması gerekiyor. Okullar ve öğretmenler bu dünyada küratör olarak yerini almalı. Bize yeni bir okul lazım ki o da ‘insan okulu’ olmalı. Zaten gelecekte robotlar her işi yapabilecek. O yüzden her bireyin kendini yeni bir insan olarak inşa edeceği bir eğitim ortamı yaratmalıyız.”
London Tech Kurucusu Yonca Kurt
“İngilizceyi kendim öğrendim ve bugün bir Türk kadını olarak İngiltere’de robotik kodlama eğitimi veriyorum.”
Hiçbir şeyin birdenbire ve sihirli değnek ile olmadığını söyleyen London Tech Kurucusu Yonca Kurt, girişimlerine daha okuldayken başladığını dile getirdi. Kurt, “Benim hayatımın cümlesi her zaman ‘Bir sonraki nedir?’ sorusu oldu. Önceleri ekonomik gelirim yoktu ama yarattığım değer ile fikirlerimi hayata geçireceğim online ve fiziksel mekânlara eriştim. Öğretmenlere ulaşan kitaplar yazdım. Yazılım dillerini developer olarak çalışabilecek kadar bildiğimi fark ettiğimde ve bunun eğitimini veren olmadığını gördüğümde, kendi girişimimi kurdum. İngilizceyi bile kendi kendime öğrendim. Bugün bir Türk kadını olarak İngiltere’de robotik kodlama eğitimini İngilizce olarak veriyorum. Açıkçası motivasyon insanın kendi içinden gelmeli ve kendinize inanmalısınız. Cesaretli, kararlı, çalışkan, dayanıklı ve uyum kapasitesi yüksek olmak gerekiyor. Sonuç olarak eğer yaptığınız iş bir değer yaratıyorsa gerçek dünyada da bunun mutlaka bir karşılığı vardır,” diye konuştu.
Psikolojik Danışman, Mindfulness Eğitmeni Prof. Dr. Zümra Atalay
“Acı yoksa kazanç da yoktur, hayatımda her şeye emek vererek ulaştım.”
Acı olmadan kazanç da olmadığını ve kendisinin de ilk başta girişimci olduğunun bile farkında olmadan büyük bir mücadele ile bugünlere geldiğini dile getiren Prof. Dr. Zümra Atalay, hayatında her şeye emek vererek ulaştığını söyledi. Atalay, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Okullara gittim, üniversitelere gittim ve sürekli yaptıklarımı anlatmak için çabaladım. Mindfulness eğitimi için çok farklı ülkelere gittim. İnsanlar ilk bakışta değil, birikimlerle oluşan çıktılarla sizi değerlendirirler. O yüzden insanlar sizi farklı yerlerden duyuyorsa, çok daha sağlam bir şekilde ilerlersiniz. Bununla birlikte kendiniz ve işiniz ile ilgili ne kadar şey yaparsanız yapın, insan ağınız da güçlü olmalı. Tek başına yapamazsınız, bir ekiple birlikte çalışmalısınız. Kendinle yetinmeyen, aşkınlık ihtiyacı olan insanların mutlaka denemesi gerekiyor. İlk başta olmayabilir ama biraz sabır göstermeli. Tek bir konuya odaklanarak o işin ustası olarak zamanla derinleşir ve ilerlersiniz. Yeter ki yılmayın ve çalışmaya devam edin.”
International Montessori Union Kurucusu Leyla Öztürk
“Çocuklara yapacağımız en iyi yardım, onların sorumluluk almalarını sağlamaktır.”
Çocuklara için yapılacak en iyi yardımın görev almalarını sağlamak olduğunu dile getiren International Montessori Union Kurucusu Leyla Öztürk ise çocuklarda çok etkin bir öğrenme dönemi olan 0-3 yaşın önemine dikkat çekti. Öztürk, “Eğer o dönemde çocuklara günlük yaşamlarını yürütecek eğitimleri doğru bir şekilde verebilirsek gelecekte de hayatlarını mutlu ve başarılı bir şekilde yürütebilirler. O yüzden bu dönemde çocuklara yapacağımız en iyi yardım, onların sorumluluk almalarını sağlamaktır. Çocuklara bu süreçte ne kadar görev verirseniz, hayatlarının geri kalan döneminde de o kadar çok sorumluluk alırlar. Ergenlik döneminde bu alışkanları devam ettirir ve aileleriyle kuvvetli iletişim halinde olurlar,” dedi.
Eğitim Bilimci, Yazar Özgür Bolat
“Başarı ya da iş odaklı olunca mutlu olamazsınız. Harvard mezunu olanların yüzde 33’ü depresyon yaşıyor.”
Konuşmasında çocuğun bütünlüğünü bozan davranışlara dikkat çeken eğitim bilimci, yazar Özgür Bolat da çocuklara öz değerin oluşmasına vurgu yaptı. Bolat, “Bir çocuk annesinden babasından doğunca bir bütündür. Bunu bozmamak gerekiyor. Anne ve babalar çocuğunun özünün değerli olduğunu unutuyor ve sergiledikleri davranış, tavır ve sözlerle çocukların bütünlüğünü bozuyorlar. Anne ve babalar çocukları iyi bir iş sahibi olup para kazanınca mutlu olacağını düşünüyorlar. Oysa başarı ya da iş odaklı olunca mutlu olamazsınız. Harvard mezunu olanların yüzde 33’ü depresyon yaşıyor. Bir insan ancak anlam yaratıyorsa mutlu ve başarı olur. O yüzden bu tür dış kaynakları merkeze alan aileler ya da eğitimciler, kendi motivasyonunu kendisi yaratan, başkalarının hayatına dokunan bireyler yetiştiremez. Kendine yetmek, özgüvenli ve mutlu olmayı etkileyen en önemli unsurlardan biridir,” dedi.
Etkinlikte Wise Akademi tarafından hazırlanan “Çinyo'nun Yeni Hayali” oyunu sergilenirken, Wise Akademi Kurucusu Vildan Güleç ise kendi çocuklarını büyütürken ebeveynler ile çocuklar arasındaki ilişkileri gözlemlediğini ve nitelikli çocuk oyunu yazmaya başladığını söyledi. Güleç, erişkin dilini kırarak, ebeveyn ve çocuk için ortak bir dil kullandıklarını, bu sebeple oyuna çocuğunu getiren ailelerin aynı zamanda kendilerini de sahnede gördüklerini ifade etti.
Genç Girişimciler Paneli
YetGen Öğretmen Zirvesi’nin son bölümündeki Genç Girişimciler Paneli’nde ise panelistler; Eğitim Girişimcisi ve Hibrit Çocuk Kurucu Ortağı Buse Burdurlu, Eğitim ve Kariyer Danışmanı Erdem Özeren, K12 Akademi Kurucusu Ömer Faruk Ayaz ve kariyer planlama aracı Geleceği Yaşa Kurucusu Bora Serhat Çelik, eğitim alanında yaptıkları girişimleri ve deneyimlerini aktardı.