Gençler MZV-MEF YetGen Zirvesi’nde buluştu

Sözlerine, 6 yıldır programı destekleyen Mehmet Zorlu Vakfı ve MEF Üniversitesi’ne teşekkür ederek başlayan MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve YetGen Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut, aktif, başarılı ve topluma katkı sağlayan bireyler olmak için gençlerin 21. yüzyıl yetkinliklerine sahip olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin ilk 21. yüzyıl yetkinlikleri programı YetGen’de bir yandan beceri eğitimi verilirken bir yandan da başarıya ulaşmış bireylerin hayat hikâyeleriyle bir öğrenme ortamı tasarladıklarını söyleyen Prof. Dr. Erhan Erkut, sözlerine şöyle devam etti:

“2015 yılında ilk defa YetGen adını kullanarak liseliler için başlattığımız bu program, 2016 yılında 80 MZV bursiyeri ile mütevazi bir şekilde devam etti. 2020 yılında 400 üniversite ve 100 lise öğrencisi ile gerçekleştirildi. Biz pandeminin başlangıç dönemi ve her şeyin durduğu o dönem dahil olmak üzere online eğitimlerle kesintisiz devam ettik. Pandemi YetGen’i farklı bir noktaya taşıdı. Online eğitim ile Türkiye’nin her yerinden binlerce gence ulaştık. Şu anda YetGen Öğretmen’i kurguluyoruz. Böylece YetGen’i daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Öncü üniversite tamamlayıcısı olmak, işe girişlerde aranan bir sertifika olmak, sunduğumuz içerikleri farklı dillerle yurt dışına açmak gibi hedeflerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

“Asıl olan mücadeledir. Başarı gurur verir, başarısızlık ise geliştirir. Bir hayatın içinde acı, üzüntü, hayal kırıklığı yoksa, o hayatın bir hikâyesi olmaz. Everest’e tırmanmak, Everest’i fethetmek değil, o yolculukta kendini keşfetmektir. Sizi diploma değil, yaptığınız yolculuk hayata hazırlar. Unutmayın ki haz mutluluk değildir; asıl haz, almak değil vermektir. Zamanının ve parasının bir bölümünü başkası için harcayanlar mutlaka kendilerini daha iyi hissederler. İyi hatırlanmak istiyorsanız, insanlara yardım edin.”

“Koşullar sizi zorluyor ve üzüyor olsa da kendi kozanızı örüp, asıl sermayenin öğrenmeyi öğrenmek olduğunu fark ettiğinizde, hem geleceğe dair ümidiniz artacak, hem de size asıl keyif verenin bu farkındalık olduğunu anlayacaksınız. Hayata kollarımızı açtığımız bir senaryoda yaşayalım, çok çalışalım, fırsatlara açık olalım ve kendi özümüzde ısrarcı olalım. Bugünün gençlerini, bu bakış açısının sonuca ulaştıracağına inanıyorum.”

“Gençlerin enerjisine ve daha fazla umuda ihtiyacımız var. Asla umudunuzu kaybetmeyin, biz iş dünyasının profesyonelleri olarak sizi desteğe hazırız. Bugün artık yetkinlikler çok ciddi bir şekilde değişti. Değişen işlere ve koşullara uyum sağlamak ve girişimci olabilmek bugün en önemli iki yetkinlik haline geldi. Eğer gerçekten isterseniz, bir kurumun içinden çıkan bir girişimci bile olabilirsiniz. Eğer isterseniz, sizi çerçeveleyen sınırlardan çıkabilirsiniz.”

“Toplumun büyük bir kısmı, ‘Birileri çıksın, biz sonra yaparız’ şeklinde bir yaklaşıma sahip. Ama dansa ilk çıkanlar kimseyi umursamaz, arkasından diğerleri de onu takip eder. Girişimciler için de bu geçerli. Büyük düşünüp, ilk adımı atıp ve hızlı hareket ederseniz ürününüzü yayacak insanlar ortaya çıkacaktır. Herkesin aklına yatmayan fikirlerle, teknolojik dönüşümü yakalayıp hızlı hareket ederek yeterince müşteriye ulaşmak için ısrar etmek gerekiyor.”

“Bugün Z kuşağının bile hepsinin aynı olduğu düşünülüyor. Aslında Z kuşağını oluşturanların da hepsi ayrı ayrı bireyler ve birbirinden farklı düşünceleri var. Bu yüzden Z kuşağını herkesin daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sesimizi duyurmak için aktif olmamız gerekiyor. İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, hayvan hakları, iklim krizi gibi konular gençlerin yeni siyaset anlayışını yansıtıyor. Sesimizi duyurmak için aktif olmamız gerekiyor.”

“ABD’de, yer kontrol ekibi de dahil, aya giden ekibin ortalama yaşı 27. Aslında bu salondaki gençler, iki üç yıl sonra aya gidecek ekibi yönetebilecek durumda. Yarının konuşulduğu masada gençler mutlaka olmak durumunda. Siyasetin de gençler neredeyse orada olması gerekiyor. Blockchain, NFT, kripto paraların olduğu bir dünyada, gençlerin merkezinde olduğu 21 yüzyılın örgütlenme modellerini kurmalıyız.”

“Öğrenmek soru sormakla başlar. Gerçek, ona inanmaktan vazgeçtiğinizde ortadan kaybolmayan şeydir. Bir şeyi merak etmek ve onu sormak, peşinden gitmek gerekiyor. Asıl zevk bilmek değil, bulmaktır. Asıl mesele yolculuk ve heyecandır. Zihninizi açık tutacaksınız, her şeyi öğreneceksiniz. Sürekli sorgulayacaksınız. ‘Bugün yeni bir şey öğrendim mi?’ diye bakacaksınız. Hayat bir öğrenme yolculuğudur.”

“Yaptığımız araştırmalarda rakamların arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarmaya çalıştık. Baktığımızda bugün gençlerimizin önünde işsizlik sorunu var ama bundan daha da önemlisi gençlerimiz düşsüz. Asıl mesele işsizlik sorunu değil, düşsüzlük sorunu. Gerçekten de demografi, geleceğimizi belirleyecek makro faktörlerin başında geliyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa altı kuşak bir arada yaşıyoruz. Kuşaklar arası bir etkileşim var. Hepimizin, hangi kuşaktan olursak olalım, zamanın ruhunu okuma kabiliyetine sahip olmamız gerekiyor.”